Page 68 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 68
70 MUHÂKEMAT
İstersen Onuncu Mukaddime'nin Hâtimesini istişmamla zevk et. Zira
hitamı misktir ve içinde baldır. Hem de caizdir ki: Meçhul-ül
keyfiyet olan Sed başka yerde sair Alâmat-ı Kıyamet gibi mestur ve
Kıyamete kadar bâki ve bazı inkılabatıyla meçhul kalarak Kıyamette
harab olacaktır.
İ ş a r e t : Malûmdur: Mesken, sâkinlerinden daha ziyade
yaşar. Kal'a, ehl-i tahassundan daha ziyade ömrü uzundur. Sükûn ve
tahassun, Vücudunun illetidir, beka ve devamına değildir. Beka ve
devamına olsa da, istimrar ve adem-i hulüvvü iktiza etmez.
Birşeydeki garazın devamı, belki terettübü o şeyin devamının
zaruriyatından değildir. Pek çok binalar sükna veya tahassun için
yapılmışken hâvi ve halî olarak ortada muallak kalıyor. Bu Sırrın
adem-i tefehhümünden, tevehhümlere yol açılmıştır.
T e n b i h : Şu tafsilden maksad; Tefsiri tevilden, Kat'îyi
zannîden, Vücudu keyfiyetten, Hükmü etrafın teşrihatlarından,
Manayı mâsadaktan, Vukuu imkândan temyiz ve tefrik ile bir yol
açmaktır.
Beşinci Mes'ele
Meşhurdur: "Cehennem yer altındadır." Fakat biz Ehl-i
Sünnet ve Cemaat kat'an ve yakînen yerini tayin edemeyiz. Lâkin
zahir olan tahtiyettir ve yer altında olmasıdır. Buna binaen derim:
Şecere-i Tûbâ gibi olan Hilkat-ı Âlemin sair nücumları gibi bizim
küremiz dahi bir semeresidir. Semerenin altı o ağacın umum ağsanı
altına