Page 89 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 89

İKİNCİ MAKALE                                                                                                91


            bir nişan ile çıkar. Hiç  olmazsa bir düğme ile veya bir Kelime ile
            kendinin nerede terbiye olduğunu gösterir.

                   Eğer  bir  Kelâmın  -fakat  tabiattan  çıkmış  bir  Kelâmın-
            üslûbunda  im'an-ı  nazar  edersen,  kendi  san'atı  içinde  işleyen
            Mütekellimi o âyine-misal üslûbun içinde göreceksin. Hattâ nefsini
            nefesinden  ve  sesinden;  mahiyetini  nefsinden  (üfürmesinden)
            tevehhüm ve mizac ve san'atını Kelâmıyla mümtezic tahayyül etsen,
            hayaliyyun mezhebinde muateb olmuyorsun. Eğer tereddüd ile senin
            hayalin, hastalığı var ise Kaside-i Bür'iyye'den olan

                            ۞   ت   َ َ لتما  دق ٍيع نم عمَّدلا     غِرفتساو
                                               ِ
                                      ِ
                                                       ِ ْ َ
                                  َ ْ
                                                              َ
                                                 َ ْ
                                       َ ْ َ ْ
                              ْ
                                                            ْ
                                                           ِ
                                         ِ
                                                  ِ
                               ِم
                                دنلا َةيمح مزْلاو ِمراحمْل ا نم
                                َ َّ
                                           ْ َ َ
                                      َ ْ
                                                    َ َ
                                                         َ

            olan  bîmarhaneye  git,  gör!  Nasıl  Hakîm-i  Busayrî,  istifrağla  ve
            nedametin  perhiziyle  sana  reçete  yazar.  Eğer  iştihanın  açılmasıyla
            üslûb  denilen  Hakikatın  şişesindeki  zülal-i  mana  nasıl  kendine
            muvafık  ve  nasıl  imtizac  etmesini  seyretmek  ve  o  zülali  içmeye
            iştihan var ise meyhaneye git ve de: "Ey meyhaneci, kelâm-ı belig
            nedir?" Elbette onun san'atı onu şöyle söylettirecek:

                   Kelâm-ı Belig, İlim denilen çömleklerde pişirilen ve Hikmet
            denilen büyük küplerde duran ve Fehm denilen süzgeç ile süzülen
            Âb-ı Hayat gibi bir manayı, zürefa denilen sâkiler döndürüp Efkâr
            içer; Esrarda temeşşi etmekle hissiyatı ihtizaza getiren Kelâmdır.

                   Eğer  böyle  sarhoşların  sözlerinden  hoşlanmıyorsan  suyun
            mühendisi olan Hüdhüd-ü Süleyman'ın Sebe'den getirdiği Nebe' ve
            Haberi dinle!.. Nasıl İnzal-i Kur'an ve İbda'-ı Semavat ve Arz eden
            Zülcelal'in tavsifini etmiştir.
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94