Page 21 - Davamız Metafiziktir
P. 21
gibi yanıltıcı algı ifadeleriyle, bu büyük İslam alimine kendilerince itibarsızlaştırma
operasyonları yapmışlardır. Ancak bu da, inkar edenlerin müminler aleyhinde
kurdukları tüm tuzaklar gibi hiçbir zaman başarıya ulaşmamıştır. Allah bir Kuran
ayetinde şöyle buyurmaktadır:
Onlardan öncekiler de hileli-düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun
(tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah’a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O
bilir. Bu yurdun sonu kimindir, inkar edenler pek yakında bileceklerdir. (Rad
Suresi, 42)
Cumhuriyet tarihinde Bediüzzaman’dan sonra sırf karalamak ve
itibarsızlaştırmak kastı ile haşa ‘akli yetersizlik ve delilik’le suçlanan tek
Müslüman ilim ve fikir adamı Sayın Adnan Oktar olmuştur:
1986 yılında Sayın Adnan Oktar, "Türk Kavmindenim, İslam
Milletindenim" sözlerinden ötürü hiçbir haklı hukuki gerekçe gösterilmeden
tutuklanmış ve cezaevine konmuştur. 9 ay boyunca tekli hücrelerde tecrit edilerek
tutulmuştur. Daha sonra Adli Tıp'ta, 40 gün boyunca ayağından yatağa zincirli bir
vaziyette tutulmuştur. Sonrasında ise akıl sağlığı yerinde olmadığı iftirasıyla Bakırköy
Akıl Hastanesi'ne nakledilmiş ve sözde müşahede altına alınmıştır. Hastanede, en
tehlikeli hastaların bulunduğu "14A" koğuşunda tutulmuştur.
Sayın Adnan Oktar hapishanede ve akıl hastanesinde toplam 19 ay tutulmuş ve
ardından savcılığın, "İFADELERİNDE SUÇ UNSURU BULUNMADIĞINI" belirtmesiyle
beraat etmiş ve mahkemece serbest bırakılmıştır.
NE VAR Kİ SAYIN ADNAN OKTAR HAKKINDA AYLARCA HAŞA, "DELİ OLDUĞU"
İFTİRALARIYLA KARALAMA KAMPANYALARI DÜZENLEYEN BİR KISIM MEDYA,
GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ TARAFINDAN KENDİSİNE VERİLEN VE AKIL
SAĞLIĞININ TÜMÜYLE YERİNDE OLDUĞUNU BELİRTEN "SAĞLAM" RAPORUNU
HİÇBİR ZAMAN HABER YAPMAMIŞ, HİÇBİR ZAMAN KAMUOYUNA
DUYURMAMIŞTIR.
Geçtiğimiz yıllarda, yine bir takım kumpasçı çevreler tarafından Sayın Adnan
Oktar'ın faaliyetlerini engellemeye yönelik kurgulanan "akıl sağlığı yerinde
değildir" iftirasının düzmece ve gerçek dışı olduğu, kendisinin akıl ve ruh
sağlığının en üst düzeyde olduğu, 60'a yakın uzman doktor, profesör ve hastane
heyet raporlarıyla bir kez daha ortaya konmuştur.
Tarihte peygamberlere ve yakın geçmişte Bediüzzaman'a atılan bu iftiranın Sayın
Adnan Oktar’a yöneltilmesi, Allah'ın salih kulları üzerindeki kanununda bir değişme
olmadığının görülmesi açısından son derece önemlidir.