Page 23 - Davamız Metafiziktir
P. 23

VASİYET Mİ ETTİLER? HAYIR; ONLAR 'AZGIN VE TAŞKIN' BİR KAVİMDİR. (Zariyat
                      Suresi, 52-53)

                   Kuran'da  Peygamberimiz  Hz.  Muhammed  (sav)'e atılan  büyücülük  iftiraları şöyle
                   anlatılır:


                      İçlerinden bir adama: "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için
                      Rableri  Katında  'gerçek  bir  makam'  olduğunu  müjde  ver"  diye  vahyetmemiz,
                      insanlara  şaşırtıcı  mı  geldi? İnkar  edenler,  "GERÇEKTEN  BU,  AÇIKÇA  BİR
                      BÜYÜCÜDÜR" dediler. (Yunus Suresi, 2)


                      İçlerinden  kendilerine  bir  uyarıcının  gelmesine  şaştılar. KAFİRLER  DEDİ  Kİ:  "BU,
                      YALAN  SÖYLEYEN  BİR  BÜYÜCÜDÜR. İlahları  bir  tek  ilah  mı  yaptı? Doğrusu  bu,
                      şaşırtıcı bir şey. (Sad Suresi, 4-5)


                      Biz  onların  seni  dinlediklerinde  ne  için  dinlediklerini,  gizli  konuşmalarında  da  o
                      zalimlerin: "SİZ  BÜYÜLENMİŞ  BİR  ADAMDAN  BAŞKASINA  UYMUYORSUNUZ"
                      DEDİKLERİNİ çok iyi biliriz. (İsra Suresi, 47)

                   Müşrikler  yalnızca  peygamberlere  "büyücülük"  iftirası  atmakla  kalmamış,  Allah'ın
                   indirdiği hidayet ve rahmet kaynağı olan kitaplarını da, insanları karanlıktan aydınlığa
                   çıkardığı,  sapkınlıktan  hidayete  yönelttiği,  atalarının  batıl  dinlerinden  hak  dine
                   döndürdüğü  için  haşa,  "sihir"  olmakla  itham  etmişlerdir.  Kendince,  haşa  Kuran'a
                   saldırmak ve güya etkisiz kılabilmek amacıyla bir müşriğin bu iftirası ayetlerde şöyle
                   haber verilir:


                      Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt
                      çevirdi  de: "BU  (KUR'AN)"  DEDİ,  "OLSA  OLSA  NAKLEDİLEN  BİR  SİHİRDİR. Bu,
                      insan sözünden başka bir şey değil." (Müddessir Suresi, 21-25)

                   İnkar edenler, elçilere haşa "büyücü" iftirası atmalarının dışında, kendilerince onları
                   haşa  itibarsızlaştırmak  amacıyla,  aynen  "delilik"  iftirası  atmaları  gibi,  elçilerin
                   kendilerinin de haşa "büyülenmiş oldukları" yalanını söyleyecek kadar ileri gitmişlerdir.
                   Bu suretle, kendilerince müminlerin haşa, elçinin yanından uzaklaşacakları, ona ihanet
                   edecekleri, dağılıp ayrılacakları gibi boş ve akılsızca bir zanna kapılmışlardır.


                   Ne var ki bu iftira da Allah'ın dilemesiyle, müminlere zarar vermek şöyle dursun
                   aksine  büyük  bir  rahmete  dönüşmüştür.  Bazı  münafıkların  ve  kalplerinde
                   hastalık  bulunanların  ya  da  müminler  arasında  inkarlarını  gizleyen
                   sahtekarların gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bu vesileyle
                   Allah inananları bu pisliklerden arındırıp kurtarmıştır.


                   Elçilere "büyülenmiş" iftirasının atıldığını bildiren ayetlerden bazıları şöyledir:

                      Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin. Sen yalnızca bizim benzerimiz olan
                      bir beşerden başkası değilsin; eğer doğru sözlü isen, bu durumda bir ayet (mucize)
                      getir-görelim." (Şuara Suresi, 153-154)
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28