Page 232 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 232
234 MEKTUBÂT
vermiş ki; o maddî, cismanî, camid kafada; manevî, gaybî, hayatdar
olan Beyan ve Hitab çiçeği açıldı. Ve o insan kafasındaki Kabiliyet-i
Nutk ve Beyana, o derece ulvî cihazat ve istidad verdi ki; Sultan-ı
Ezelî'ye Muhatab olacak bir makamda inkişaf ettirdi, terakki verdi.
Yani Fıtrat-ı İnsaniyedeki Sıbgat-ı Rabbaniye, Hitab-ı İlahî çiçeğini
açtı. Hiç mümkin müdür ki: Kitab derecesine gelen bütün mevcu-
dattaki San'ata ve Hitab makamına gelen insandaki o Sıbgata, Vâhid-i
Ehad'den başkası karışabilsin... Hâşâ!..
ْ تردق İbaresidir. Meali şudur
ا
B e ş i n c i F ı k r a : ْْخلا ْْ ْ ه ْ ْ ف ْ ْ ذ ا ْ ك ُ ُ ُ
ki: Kudret-i İlahiye Âlem-i Ekberde, Haşmet-i Rububiyetini gösteriyor.
Rahmet-i Rabbaniye ise Âlem-i Asgar olan insanda, Ni’metleri tanzim
ediyor. Yani Sani'in Kudreti, Kibriya ve Celal noktasında, Kâinatı öyle
muhteşem bir saray şeklinde İcad ediyor ki; Güneş'i büyük bir elektrik
lâmbası, Kamer'i kandil ve yıldızları mumlar meyveleriyle yaldızlar,
elektrikler. Ve zemin yüzünü bir sofra, bir tarla, bir bahçe, bir haliçe.. ve
dağları birer mahzen, birer direk, birer kal'a ve hakeza... bütün eşyayı
büyük bir mikyasta o büyük sarayın levazımatı şekline getirerek, şaşaalı bir
surette Haşmet-i Rububiyetini gösterdiği gibi; Cemâl noktasında Rahmeti
dahi en küçük zîhayata kadar her zîruha Enva'-ı Ni’metini verir, onun ile
tanzim eder.. baştan aşağıya kadar Ni’metlerle süsleyip, Lütuf ve Keremle
Tezyîn eder ve o Haşmeti Celaliyeye karşı Cemâl-i Rahmetini o küçücük
lisanlarla o büyük lisana karşı çıkarır. Yani: Güneş ve Arş gibi büyük cirm-
ler, Haşmet Lisaniyle ميظع , ْ كيْ ب ْ ْ ي ا ,ليلج ْ اي ْ dedikleri vakit; sinek ve
ْ ي ا ْ
semek gibi o küçücük zîhayatlar dahi Rahmet Lisaniyle
لي
مي
ْ ي ا ْ
ْ ي ا ْ ْ ك ْ ر ي م , ْح ْ رْاي , ْمج diyerek o musika-i kübraya latif nağamat-
larını katıyorlar, tatlılaştırıyorlar. Hiç mümkin müdür ki: O Celil-i
Zülcemâl'den ve o Cemil-i Zülcelal'den başka birşey, kendi başıyla şu
Âlem-i Ekber ve asgara İcad cihetinde müdahale edebilsin... Hâşâ!...
ِ
ِ
ْ
ل
خ
A l t ı n c ı F ı k r a : ا ْ ... ْ كا ْ ذْ ْ فْ ْ هتمشح İbaresidir. Meali
ا
ُ ُ
şudur ki: Yani, Kâinatın heyet-i mecmuasında tezahür eden Haşmet-i
Rububiyet, Vahdaniyet-i İlahiyeyi isbat edib gösterdiği gibi; zîhayatların
cüz'iyatlarına mukannen erzaklarını veren Ni’met-i Rabbaniye dahi,
Ehadiyet-i İlahiyeyi isbat edib gösterir. Vâhidiyet ise, bütün o mevcudat