Page 252 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 252

Yirminci Mektub'un

                 Onuncu Kelimesine Zeyldir



                                   ِ
                                                                 ِ ِ

                                                                      ِ
                     ِ    ِ  ِ ْ ب ْ ح ْ ْ ب ْ ح ْ م ْ د ْ ه    ْ ْ ي  ْ َّلااْء   شَْن ِ  ِ  ْ ْ و ْ ا ْ ن ْ ْ م  ْْْْ  ْْ ْْ ْ  ْْْهناحبس ْهمساب
                             ُ       ُ                   ُ       ُ





                    ْل ْ جرْ ْ ل ْ ثم ْ ْ للّا ْبر ْ ض ْبو ْ ُلق لا  ْ ىئ ْ  ِ  ْ م ط  ْ ْ ت  ِ ْ للّاْ  ْ  ِ ِ  ْ  ا ْ  لا ْ ْ ذب  ك ْ ِر
                     ُ         ُ          ٰ          ُ  ُ  َّ
                                       ِ
                                  ْ ن       وسكاش      ْ تمْ ْ ءاا ك ْ رش  ِ ْ هي ْ  ْ ف
                                                     ُ
                                               ُ ُ
                                      ُ

                  Sual: Sen çok yerlerde demişsin ki: "Vahdette nihayet derecede
           kolaylık  var;  kesrette  ve  şirkte  nihayet  müşkilât  oluyor.  Vahdette
           Vücub  derecesinde  bir  sühulet  var;  şirkte,  imtina'  derecesinde  bir
           suubet var." diyorsun. Halbuki gösterdiğin müşkilât ve muhalât, Vahdet
           tarafında  da  cereyan  eder.  Meselâ  diyorsun:  "Eğer  zerreler  memur
           olmazlarsa;  herbir  zerrede,  ya  bir  ilm-i  muhit  veya  bir  kudret-i
           mutlaka  veya  hadsiz  manevî  makinalar,  matbaalar  bulunmak  lâzım
           gelir. Bu ise yüz derece muhaldir. Halbuki o zerreler Memur-u İlahî de
           olsalar,  yine  öyle  bir  mazhariyet  lâzım  gelir..  tâ  hadsiz  muntazam
           vazifelerini yapabilsinler. Bunun hallini isterim."

                  Elcevab: Çok Sözlerde izah ve isbat etmişiz ki: Bütün mevcudat
           birtek  Sâni'a  verilse,  birtek  mevcud  gibi  kolay  ve  sühuletli  olur.  Eğer

           müteaddid esbaba ve tabiata isnad edilse; birtek sinek, semavat kadar; bir
           çiçek, bir bahar kadar; bir meyve, bir bahçe kadar müşkilâtlı ve suubetli
           olur. Madem şu mes'ele başka Sözler'de izah ve isbat edilmiş; onlara havale
           edib, şurada yalnız üç işaret ile, o Hakikata karşı nefsin itminanını temin
           edecek üç temsil beyan edeceğiz:
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257