Page 406 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 406

408                                                                                                              MEKTUBÂT

           Hacc; (Haşiye) o nısfın nısfının nısfıdır. Sonra gelen beşer beşer, takriben o
           nisbetle gidiyor; yalnız bazı küsuratla fark var. Öyle farklar, böyle makam-
           ı  hitabîde  zarar  vermez.  Meselâ:  Bir  kısım  yüz  yirmibir,  bir  kısmı  yüz
           yirmibeş, bir kısmı yüz ellidört, bir kısmı yüz ellidokuzdur. Sonra Sure-i
           Zuhruf'tan  başlayan  beş  Sure;  o  nısf-ı  nısf-ı  nısfın  nısfına  iniyor.  Sure-i
           Necm'den başlayan beş; o nısf-ı nısf-ı nısf-ı nısfın nısfıdır; fakat takribîdir.
           Küçük küsuratın farkları, böyle makamat-ı hitabiyede zarar vermez. Sonra
           gelen küçük beşler içinde, üç beşlerin yalnız üçer aded Lafz-ı Celal'i var.
           İşte bu vaziyet gösteriyor ki: Lafz-ı Celal'in adedine tesadüf karışmamış,
           bir Hikmet ve İntizam ile adedleri tayin edilmiş.

                   Lafzullah'ın  Üçüncü  Nüktesi:  Sahifeler  nisbetine  bakar. Şöyle ki:

                  Bir sahifede olan Lafz-ı Celal adedi, o sahifenin sağ yüzü ve o yüze
           karşıki  sahifeye  ve  bazan  soldaki  karşıki  sahife  ve  karşının  arka  yüzüne
           bakar.  Ben  kendi  Nüsha-i  Kur'aniyemde  bu  Tevafuku  tedkik  ettim.
           Ekseriyetle  gayet  güzel  bir  nisbet-i  adediye  ile  bir  Tevafuk  gördüm.
           Nüshama da işaretler koydum. Çok defa müsavi olur. Bazan nısıf veyahud
           sülüs oluyor. Bir Hikmet ve İntizamı ihsas eden bir vaziyeti vardır.

                  D  ö  r  d  ü  n  c  ü    N  ü  k  t  e  :  Sahife-i  Vâhiddeki  Tevafukattır.
           Kardeşlerimle  üç-dört  ayrı  ayrı  nüshaları  mukabele  ettik.  Umumunda
           Tevafukat matlub olduğuna kanaatımız geldi. Yalnız, matbaa müstensihleri
           başka maksadları takib ettiklerinden, bir derece Tevafukatta intizamsızlık
           düşmüş.  Tanzim  edilse,  pek  nadir  istisna  ile,  Mecmu'-u  Kur'anda  ikibin
           sekizyüz altı Lafz-ı Celal'in adedinde Tevafukat görünecektir. Ve bunda bir
           Şu'le-i İ'caz parlıyor. Çünki fikr-i beşer, bu pek geniş sahifeyi ihata edemez
           ve  karışamaz.  Tesadüfün  ise,  bu  manidar  ve  hikmetdar  vaziyete  eli
           ulaşamaz.

                  Dördüncü Nükte'yi bir derece göstermek için, yeni bir Mushaf
           yazdırıyoruz ki; en münteşir Mushafların aynı sahife, aynı satırlarını
           muhafaza  etmekle  beraber,  san'atkârların  lâkaydlığı  tesiriyle  adem-i
           intizama mâruz kalan yerleri tanzim edib, Tevafukatın hakikî İntizamı

           ْللّا    ٰ  ْ نا ْ ْ اش ا ْ ء ْ       ِ   gösterilecektir.. ve gösterildi.
           ُ
             ِ
                                         ْ رارس
                ْ س ْ ل ْ م ْ  ْوْ ِْل          ْ صْ ْو  ْ ر ا ْ ِ ن  ْ مق ْ  لاْرادا      ْ  ا ْ ِ ن ْ ْ م  ْ رق  ْ ْ  لا         ا ْ ْ  ا  ْ نم ْ ِهفْن  ُ    ْ ح ِ ْ ِق ْ ا ْ ق ل ْ ر ْ  ا ِ       ْ ِ نا  ُ    ْ ِن ْ  ْ مْا  ْ ه ْ م ْ ْ ي  ُ َّ   ُ     ل ْ ْ  لا ْ ق ْ ر   بْ  ْ ٰلل ا
                                       ُ






                       ِ

                     ْ ينم  ْ ْ  ا  ْ ينع ْ م    ْ ج ا ْ ْ هِبحص         ْٰل ْ ْ ٰا ْ هل ْ ْ و  ا ِ  ْ و ْ ْ ع  ْن ا ْ رق ْ  لاْ ِ  ْ  ل ْ ي ْ ه  ْ عْت             ْ
                                                                     ْ ع ٰ ل ْ ْ م ْ ن ْ  اْ ْ ن ْ ز ْ  ل
                                                   ُ







                  ------------------
                  (Haşiye): Bu beşer taksimat üzere bir Sır inkişaf etmişti. Hiçbirimizin haberi
           olmadan şuradaki altı Sure kaydolmuş. Şübhemiz kalmadı ki; gaibden, ihtiyarımızın
           haricinde altıncısı girmiş; tâ bu nısfiyet Sırr-ı Mühimmi kaybolmasın.
   401   402   403   404   405   406   407   408   409   410   411