Page 101 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 101

BARLA  LÂHİKASI                                                                                              103

                  (Sözler hakkında Murad Efendi'nin fıkrasıdır)

                  Aziz Dost!

                  Derya-yı  Maariften  Sema-yı  İrfana  İlahî  bir  hava  ile  coşup
           fışkıran  ve  Sema-yı  İrfandan  Zemin-i  Maarife  İlahî  bir  hava  ile  inen
           Bârân-ı Marifeti ve Feyezan-ı Hikmeti zemin ile âsuman arasında seyre
           dalmıştım.  Bu  sırada  coşan  deryanın  ka'rından,  sahil-i  beyana  bahâ
           takdir  edilemeyen  Cevahir  geliyordu.  Bunlardan  bir  mikdar  olsun
           almaya  iktidarım  gelmiyor  ve  gelemiyordu.  Yalnız  görüp  alabildiğim
           birşey varsa, bedi'in cilvesiyle bediiyatın neş'esiyle hayrettir.

                                                                       M u r a d
                                           * * *

                  (Sabri'nin fıkrasıdır)

                  Ondördüncü asrın elliikinci sâline yetişip, Ahkâm-ı Kat'iyyesiyle
           Mü'mine  beraet  ve  mücrime  i'dam-ı  ebedî  kararının  infaz  ve  icrası
           gününe  kadar  bâki  kalacak  olan  Kavanin-i  Ezeliye-i  Sübhaniyeyi,
           bilkülliye hedm ve imha etmek âmâl-i bâtıla ve efkâr-ı münafıkanesine
           kapılan  ehl-i  dalalet,  ilk  hatvelerini  atmak  istedikleri  sırada,  Keşf-i
           Kabl-el Vuku' olarak, işbu çelik kal'a tabir ettiğimiz, Kur´ân-ı Mu'ciz-ül
           Beyan'ın Müfessir ve Mümessili olan Nur Deryası zahiren otuzüç aded,
           manen  otuzüç  milyon  Elması,  İnci  ve  Mücevherat-ı  Mütenevvia  ve
           Müteaddideyi  vücuda  getirdikten  sonra,  asıl  kal'anın  bu  Teşkilât-ı
           Nuraniye  ve  Mühimme  Dairesinde  tanzim  ve  tarsini  iktiza  ettiği
           hengâmda, edna bir amele olarak, yüzbin defa haddimin fevkinde olan
           şu  Kudsî  Vazifeye,  bu  abd-i  âciz  de,  tayin  ve  kabul  edilmekteki
           Tevfikat-ı Sübhaniyeye karşı, Secdegâh-ı Rabbaniyede mütalaa ve riya
           olmasın  şu  fâni  vücudumu  ârâmsız  ifna  etsem,  o  Mukaddes  Vazife
           Dairesinde,  bir  dakika  müşerrefiyetime  mukabil  Ubudiyet  etmiş
           olamayacağımdan,
                                           ِ
                                                                     ِ
                       ۪ نع  فعاف اياَطخ وذ     ۪ ن۪ا     ن   ۞     و    م و  لضف  وذ    تنَا   ى۪هَلا
                                    َ
                      ِّ َ  ُ ْ  َ َ         َ ِّ ُ  ِّ  َ َ  ْ  ُ َ  َ ْ
           Kaside-i Şerifesiyle Arz-ı Ubudiyet etmekle iktifa ettim.

                                                             Hulusi-i Sâni Sabri
                                           * * *
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106