Page 96 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 96
98 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
şimdi ağlıyorum. Bu da, siz Üstadıma ve Risalelerinize kavuşmakla
hasıl olmuştur ki, yüzbinlerce şükür Cenab-ı Hak sizi bu fakire ihsan
buyurdu.
Dört sene evvel Burdur'a geldiğimde, Kardeşimiz Şeyh Mehmed
Efendi'nin delalet ve tavassutu ile muhabereye başlamış ve binnetice
hikmetresan ve nurfeşan ve müşkilküşa ve Kâinatın Muamma-yı
Tılsımını açan anahtarları bu fakirin eline veren yine o Risalelerdir. İşte
o bâha takdir edilemeyen o anahtarlar, öyle mücevherat ve pırlanta
elmaslar ki, ne diyeyim iktidarsızlığımdan Lisanım ve Kalemim
Kalbimin tercümanı olamıyor, âciz kalıyor.
Şeriat, Hakikat ve Marifet Hazine ve Definelerini küşad edecek
ve eden, ancak ve ancak bu Nur Risale-i Şerifeleridir. Bu Nur
Risalelerinin her birisi birbirinden nurlu, hele İ'caz-ı Kur´ân رون ٰلع رون .
َ ٌ ُ
ُ
Nasıl tavsif edeyim, bir gülistan-ı ferahfezada gayet nâdide ve hoş bu
ezhar-ı latife gûna-gûn bulunup da, hangisini koparmağa, koklamağa,
tercih etmeye mütehayyir kalıp da, neticede hepsinden bir deste, bir
demet yapmağa karar verdiği gibi; bu Risale-i Şerifeler de yazanı,
okuyanı, dinleyeni Nur Bahçesine, Nur Deryasına gark edip de
mütefekkir, mütehayyir edip, hepsinden bir çiçek demeti yapmaz da ne
yapar? İnsanı, fakat o insanı tahayyür ve tefekkür sahrasında mest-i
lâya'kıl bırakmaz da ne yapar? Bütün dünyevî beşeriyet ve hayvaniyet
hâssalarından tecerrüd etmesine, Hâlıkına Ubudiyet-i Mütemadiyede
bulunmasına, mezmum bilcümle ahlâkları def' ve tardetmesine ilh... gibi
hissiyatıyla mütehassis edip de nefs-i emmareyi öldürmez de ne yapar?
Diyebilirim ki, bu Nur Risale-i Şerifeleri bir Gülistan-ı Cinandır.
Bu Gülistandan istifade edemeyen bed-mayelere, nasibedar olamayan-
lara sad-hezar teessüf. İşte o gibilere İlham-ı Rabbanî erişsin de,
Yirmiüçüncü Söz Risale-i Şerifesinin âhirindeki iki levhanın birincisi
ki, hicab-ı gafletten nihanı, ikinci levhadaki zeval-i gafletle ayâna tebdil
edebilsinler.
Cümle Mü'minîn-i Muvahhidînin Tarîk-ı Hidayette hatve-endaz
olmaları için; Cenab-ı Vâcib-ül Vücud Hazretlerine kavlen Dua ve
Tazarru' etmekliğim ve fiilen de henüz dörtte birini yazamadığım bu
Nur Risale-i Şerifelerinin fakirde mevcud olanlarını, itimad ettiğim,
Muhabbet ve Aşkı olduğunu hissettiğim İhvana, ezcümle (......)
gibi zevat – ı muhtereme, Cum'a günleri fakirhanede toplanıldığı