Page 103 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 103

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                105

                  Evet Eczahane-i Kur´ânın Müstahzaratından ve ancak binden bir
           nisbetindeki  Hikmetinden  olan  işbu  Dürr-i  Meknun,  es'ile  ve  ecvibe,
           işaret  ve  sarahatıyla  tedavi  ile,  mağmum  Kalbimi  tesrir  ve  müteessir
           Vicdanımı tenvir ve mükedder Ruhumu mahzuz edince dedim: "Aman
           ya  Rabbi!  Sen  Resulün  ve  Habibin  Muhammed  Mustafa'nın  (A.S.M.)
           hakikî Ümmetine öyle bir tükenmez Hazain-i Hikmet bahşetmişsin ki, o
           Hazine-i  Kudsiye  1351  sene  Ahkâm-ı  Ezelîsi  ve  Ferman-ı  Ebedîsiyle
           öyle  bir  Hayat-ı  Bâkiye  ihsan  etmiş  ki,  hakikî  Verese-i  Enbiya  olan
           Ülema-i  be-Nâm,  en  kısa  bir  Âyetten  nice  Hakaik-i  Nâmütenahiye
           istinbat  ve  istihraç  ederek  Ümmet-i  Muhammedin  Kulûb-u
           Mecruhalarını  Kur´ân-ı  Mu'ciz-ül  Beyan'ın  Âb-ı  Hayatıyla  ihya
           buyuruyorsunuz.

                  Ey  Mâlik-ül  Mülk,  ey  Hâlık-ı  Zülcelal,  ey  Hâkim-i  Bîmisal!
           Senin Zât-ı Azamet-i Kibriyana iltica ederek niyaz ediyorum, şöyle ki:
           Ahkâm-ı Kur´âniyeyi i'lâ ve Tarîk-ı Ahmediyeyi ibka ve hakikî Verese-i
           Enbiyanın  âmâl  ve  makasıdını  teshil  ve  teysir  buyurarak,  bu  bîçare
           kullarını Kur´ân-ı Azîmüşşan'ın Daire-i Nuraniyesinde mes'udane İ'lâ-yı
           Kelimetullah  etmeyi  göstermeden  Hayat-ı  Bâkiye  Âlemine  göçürme
           Allah'ım"  diyerek  zahirî  ve  bâtınî  gözlerimi  Levaih-i  Kur´âniye  ile
           perdeledim, Üstadım Efendim.
                                                             Pür-kusur Talebeniz
                                                                  S a b r i
                                           * * *

                  (Sözler'i müştakların ellerine yetiştiren Kardeşim Bekir Ağa'nın
           fıkrasıdır)

                  Elimizdeki Hakaik-i Kur´âniyeyi câmi' Nur Risaleleri, her an ve
           zaman  bizi  Tarîk-ı  Hakikatın  Nurlarına  istiğrak  ederek,  şu  zaman-ı
           hazıranın Ehl-i İmanın Kalbine verdiği ızdırabı izale etmektedir.

                  Hakk'a şükürler olsun ki, Ehl-i İmanın üzerine musallat olan ve
           gayr-ı kabil-i tahammül  olan hâlât karşısında,  İman ve  İrşadın Nuranî
           Dairesi  dâhilinde,  Hak  ve  Hakikata  lâyık  bir  Vazifede  istihdam
           ediliyoruz.  Şu  zamanda  yegâne  Medar-ı  Tesellimiz  olan  şey,  ancak
           Erhamürrâhimîn'in  tavassutunuzla,  bize  kavuşturduğu  Hakikatlardır.
           Lisanım,  şükranlarıma  tercüman  olamıyor.  Ne  söyleyeceğimi
           bilmiyorum.  Ancak  söyleyebildiğim  şey,  beklediğim  ümid,  benim  ve
           Ehl-i  İmanın,  bilhassa  Risalelerle  alâkadar  Kardeşlerimin  iki  cihanda
           mesrur  olmalarını  ve  bilhassa  başta  Üstadımızın  kudsî  ve  pek  azîm
           Hizmetinden,
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108