Page 106 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 106

YİRMİYEDİNCİ MEKTUB'UN ÜÇÜNCÜ KISMI VE ÜÇÜNCÜ
                               ZEYLİN NİHAYETİDİR


                 (İkinci Sabri ve İkinci Husrev ve Birinci Ali'nin fıkrasıdır)

                 Ey Yüce Üstad!

                 Cenab-ı  Erhamürrâhimîn'e  çok  şükürler  ki,  size,  o  muazzam
          Kitab-ı  Mübin'in  Hazine-i  Hakaikının  Miftahını,  Rahmetiyle  ihsan
          buyurmuş. O Hakaik-i Azîme ki, bütün dünya halkının eşedd-i ihtiyaç
          ve atş ile, sabırsızlıkla, mütereddid, mütehayyir, "Acaba bir Âb-ı Hayat
          bulacak mıyız?" diye bir halette iken, o mahfuz ve mestur Zemzeme-i
          Azîmenin  musluklarını  açarak,  her  Meşreb  Ehlinin  müracaatlarında
          içirilmemek kabil olmayan bir tarzda, cüz'î küllî hattâ pek âmi olanlar
          bile  bir  damla  ile  hararetini  kestirecek  derecede  Vazife-i  Âliyenizde
          münteşir,  tekellüfsüz,  tasannusuz,  çok  cihetlerle  kanaat-ı  kâmile  ile
          şahid olabildiğimiz bu Vazife ile muvazzaf ve ancak ilm-i bînihayeden
          lemaan eden, Arş-ı Huda'ya nazar ile Âleme Rahmete vesile olduğunuz
          hengâmda ne diyebilmek mümkün ve ne cesaret!

                 Hem bütün mümkinatla alâkadar, o muhit ve Ehass-ı Havassın
          bile  tam  faik  derecesinde  massedebilmesi  bence  baîd  diyebileceğim
          seraser  Nur  olan  Eserlere,  fakir  gibi  her  hususta  nısf  değil  hiçin  hiçi
          olanların, bu hususta mütalaa değil, elime Kalem alıp o mübarek Fikr-i
          Âlînin  içine  müşevveş  fikrimi  karıştırmaktan  korkuyorum  ve  cesaret
          edemiyorum.  Gaye-i  maksad  olan,  yalnız  Üstadım,  her  hususta
          muvaffakıyete  kısa  nazarım  ile  bakıyorum.  Muvaffakıyetler  neticesi,
                                                                              ِ
          bizim için bir Eyyam-ı Mübareke uzaktan uzağa görünüyor.  للّٰا  ءآش  نا
                                                                        َ ه
                                                                             ْ َ
                                                                     ُ
          o  Yevm-i  Mev'udu,  Duanız  Himmetiyle  göreceğiz  ve  biz  görmezsek,
          Fütuhat-ı  Azîme  nâil  olan  Eserleriniz  pek  bâlâ  bir  mevkide
          kahramanane  müşahede  edecekleri  şübhesizdir.  Cenab-ı  Hak  sizden
          ebedî  razı  olsun,  Dua-yı  Âciziyeden  başka  bir  mütalaa  dermeyan
          edemeyeceğimden  o  hususu  fikr-i  âlî,  kalb-i  safi  Kardeşlerime  havale
          edip,  el  ve  eteklerinize  yüzlerim  sürerek,  kırık  dökük  sözlerimden
          afvınızı dilerim.
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111