Page 111 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 111

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                113

           böyle şeyle meşgul olmayacaktık ve yanlış var diyenlere karşı da Hak
           dava  edeceğimizde  hiç  tereddüd  etmeyecektik.  Sure-i  Kevser'in  ve
           Sekizinci  Remzin  Tevafukat-ı  Hurufiyeleri  üzerinde  birer  birer
           tedkikatta  bulunmuş  ve  hiç  birinde  noksan  bulamamıştık.  Esasen  bu
           tedkikatımız, noksan aramak gayesiyle değil, belki tevsi'-i malûmat ve
           bir  de  manevî  gıdamızı  almak  için  vuku  buluyordu.  Bu  akşam
           fakirhanede  Re'fet,  Lütfü,  Rüşdü  Efendi  Kardeşlerimle  oturmuş  bu
           hususta  tekrar  konuşmuştuk.  Hepimiz  diyorduk:  Üstadımız  bize
           söylemekte, hiç bir şeyden çekinmediğini biliyoruz. İşte bu hal bizlere
           kâfidir.  Şimdiye  kadar  da  böyle  bir  şey  vuku  bulmuş  değildir.  Bu
           hususta  en  büyük  şahid;  bu  Risaleler,  İlmi  kendilerine  isnad  eden
           zâtların ellerinde gezdiği halde, onları da tasdike mecbur etmiştir.

                  İşte  Sevgili  Üstadım...  Bu  hâdisat  dimağımızı  daha  ziyade
           takviye  etmiş  bulunuyor  ve  bizi  size  daha  ziyade  rabtediyor.  Her
           hususta bizi himaye ve vikaye etmekte olduğunuza kâfi ve daha kat'î bir
           bürhan yerine geçmiş bulunuyor.

                  Sevgili  Üstadım...  Bu  hafta  Hatt-ı  Destinizle  pek  çok  zahmet
           çekerek,  bin  müşkilât  içerisinde  yazdığınız,  bütün  Kur´ândaki
           Tevafukatı gösterir bir nükteyi daha aldım. Bundan başka bu nükte gibi
           umumî olup, yalnız tarzları ayrı olmak üzere iki Tevafukat listesi daha
           yazılacağı  iş'ar  buyuruluyor.  Onları  da  sabırsızlıkla  bekliyoruz  ve
           yorgunluğunuzu hatırladıkça, yüreklerimiz sızlıyor. Cenab-ı Hak sizlere
                                                       ِ
           lâyık bir tarzda Hayr-ı Kesîr ihsan eylesin.  يمآ...
                                                    ن
                                                                      H u s r e v
                                           * * *
                  (Husrev'in fıkrasıdır)

                  Sevgili Üstadım, Muhterem Efendim!

                  Kur´ân-ı  Kerim'in  Âyât  ve  Kelimat  ve  Hurufatında  görünen
           ihtilaf bertaraf edilmek üzere, yeniden hakikî ve esaslı bir surette Âyât
           ve Kelimat ve Hurufatın tesbit edileceği hakkındaki İş'ar-ı Fâzılaneleri,
           cidden Şâyan-ı Tebşirdir. Bu ve bu gibi ahval, bizi Üstadımızın ulvî ve
           umumî  olan  Vazifesinde  her  vakit  için  Cenab-ı  Hak'tan  Muvaffakıyet
           talebinde  bulunmaklığa  sevk  ediyor.  Bilhassa  Kardeşimiz  Hacı  Nuh
           Bey'e  yazılan  Mektub  sureti  ve  buna  mümasil  diğer  Mektubat,  bizim
           Hayatımızı  değiştirmiş  ve  müstakbeldeki  Hayatımıza  Nurlar  serptiği
           gibi,     bugünkü      insanlığın    giriftar    olduğu     riyakârlık,  tabasbus
           ve temelluk ve   emsali   gibi   pek   çok  ahlâk – ı   rezileden   kurtarmış
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116