Page 114 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 114
116 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Rahmet-i İlahiyeden bu ümidi, zihnimden ve fikrimden ve kuvve-i
hayalimden hiç çıkmıyor. Binaenaleyh bu fıkraya bütün zerrat-ı mevcu-
ِ
diyetimle مٓا dedim ve Cenab-ı Hakk'ın Fazl u Keremini Tazarru' ve
ي
َ
Niyaz ettim.
Bununla beraber -ya Hazret riya değil, tasannu' değil, içimden
doğuyor- gönül şöyle istiyor ve arzu ediyor: Bu fakir, Üstadımdan evvel
kabre girsin ve siz Dâr-ı Bekanın ilk kapısına gelinceye kadar, dâr-ı
dünyada bulununuz ki; bu fakir ve muhtaç olan Talebenize arkasından
göndereceğiniz Dua ve hediyenizle mütena'im, şâd ve mesrur olsun. Ve
sizin Teşrifinizde -ki Erhamürrâhimîn olan Rabb-ül Âlemîn'den Dua ve
Niyazım budur- Ruhum sizi istikbal etmek şerefiyle müşerref olabilmek
gibi, gönül arzu ve hayatı hasıl oluyor (Haşiye) ve çok düşündürüyor.
Ve bu arzu ve niyazımdan daha büyüğü ve şedidi şudur ki: Üstadımın
dâr-ı dünyada daha pek çok zamanlar kalması, dolayısıyla Vazife-i
Kudsiyenizin devamı ve Hakikat ve Hidayet Nurları olan Risale-i Nur
ve Mektubat-ün Nur'ların Teksiri ve İntişarıyla, hâb-ı gaflette olanların,
dalalette kalanların, ehl-i bid'a ve mülhidlerin Tarîk-ı Hak ve Hidayete
girmeleri için siz Üstadımın çok zaman daha yaşamaklığınızı ve
başımızdan eksik olmamanızı ve sizin gaybubetinizle, bizlerin yetim ve
öksüz kalmamaklığımızı gönül arzu ediyor.
Daha çok söylemek isterim, fakat iktidar ve kifayetsizliğimden
Kalemim, Kalbimin Tercümanı olamıyor. Her iş gibi, bu arzumu da
Cenab-ı Kibriya'ya havale ederiz...
 s ı m
(Rahmetullahi Aleyh)
* * *
----------
(Haşiye): Hakikaten Merhumun Münacatı Karin-i İcabet olmuş ki, aynı yıl
içinde Üstadına bedel, mahkemede, Üstadına zarar gelmemek için "Yarabbi canımı al,
. للّٰا َّلاا ِ هٰلا ٓ ِ َلا diyerek mahkemede vefat edip İrtihâl-i Dâr-ı Beka etmiştir.
َ
ُ ه
ِ
ِ
ِ
ة
( عساو ةمح ر هيَلع للّٰا ةمحر.)
َ ً
ً َ ْ
َ ْ َ ه ُ َ ْ َ
َ
S a b r i