Page 115 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 115

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                117

                  (Hâfız  Ali'nin  bir  fıkrasıdır  ki  küçük  bir  mes'elede,  "Gücendin
           mi?" diye istifsar münasebetiyle yazılmıştır)

                  Eyyühe-l Üstad-ül Muhterem!

                  Hayatımın her safhasından kıymetli ve o hayatı, pervane-misal,
           bir  Emrinin  infazına  ateşte  yakmağa  her  an  hazır  olduğum  Kıymetli
           Üstadım!

                  Evet  değil  böyle  Hakikat  uğrunda,  hattâ  bir  kıymetli  hediyeyi
           ihsan  eden  Padişah-ı  Zîşan  için,  o  hediyeyi  sarfetmekte  tereddüd
           edilmez. Öyle de  Üstadım, bize emanet  olarak ve ne zaman  alınacağı
           meçhul  olan  Hayatın  ve  her  zaman  Emrine  âmâde  ve  hazır  olduğum

                                                                                ِ
           Cenab-ı Mün'im'in, o emanet üzerine ne gibi Emri vaki' olsa,  للّٰا  ءآش  نا
                                                                               ْ َ
                                                                          َ ه
                                                                       ُ
           bilâ-tereddüd  emanetini  iadeye  hazırız.  Madem  siz,  o  Padişah-ı
           Bîzeval'in  Kurbiyet-i  İlahiyesinde,  aynı  Emrini  Tebliğe  memur
           bulunuyorsunuz;  öyle  ise,  hem  Mübarek  Sözünüz  Hak  ve  Ayn-ı
           Rahmettir.

                  Hem  Efendim..  bahçıvan-misal  fidanları  büyütmek  üzere,
           hayvanat-ı muzırranın taarruzundan bir an evvel kurtarmak için, aşağı
           dallar kesilir ki; tâ yükselsin. O fidanların hiç bir cihetle hakları yoktur
           ki,  "Bizi  tımar  eden  ve  hayatımıza  sebeb  olan,  bizi  bazan  rencide
           ediyor" diyemezler. Zira hal-i asılları ile kalsaydılar, bir muzır hayvan
           dahi koparacaktı ve topraktaki kökü de tefessüh edecekti, yok olacaktı.

                  Evet  Üstadım,  mübalağasız,  pür-kusurlukta  mislim  olmadığını
           nefsime  bile  bazan  kabul  ettirdiğim..  yalnız  pür-zünub  Talebenizi;
           dizlerime değil, belime değil, boğaz çukuruma değil, belki de boyumdan
           aşan  ve  belki  dâhilimin  de  siyah  çamurlara  mezcolduğu  ve  tefessüh
           etmeye  başladığı  bir  zamanda  Hızır  gibi  yetişip  ve  Misl-i  Lokman,
           Kur´ân-ı Hakîm'in Şifahanesinden lemaan eden mualecelerle, tedaviye
           başladınız. Hayat ismine lâyık bir Hayat bahşına vesilesiniz. O Hayatı
           ihsan edene ve vesile olan uğruna, o Hayatı ifna etmemek (Haşiye) kâr-ı
           Akıl değildir.

                  ----------
                  (Haşiye): Benim bedelime Şehid olacağını hissetmiş. Kuvvet-i İhlasın
           Kerameti olarak haber veriyor. Haber verdiği gibi Şehid oldu.
                                                                  S a i d   N u r s î
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120