Page 112 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 112

114                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          ve  herbirerlerinin  yerlerine  de  Ahlâk-ı  Hasene  fidanları  gars  ederek,
          birer Şecere-i Âliye ve Nafizenin vücuda gelmesine sebebiyet vermiştir.
          Hattâ  o  kadar  diyebilirim  ki,  bugünkü  beşeriyetin  duygularından
          bambaşka bir Hayata sevk etmiş ve her an "Hâlıkımız bizden ne suretle
          razı olacak ve bugün ne gibi bir sa'y ile Sahife-i Hayatımı kapatacağım.
          Acaba  Ümmeti  bulunduğumuz  o  Sevgili  Peygamber-i  Zîşan
          Aleyhissalâtü  Vesselâm  Efendimizin,  dalalet  yolunu  tutan  veyahut
          dalalete  gidenlerin  arkalarından  giden  Ümmetlerini,  ne  suretle  Tarîk-ı
          Hidayete getirmek için sa'y etsek Hoşnudiyet-i Peygamberî'yi (A.S.M.)
          celbedebiliriz" duyguları ve mefkûreleriyle yaşatmaktadır.

                 Kıymetdar    Üstadlarına   her   hatvede    ittibaı   seven   o
          Talebelerinizin Ruhlarında, Üstadlarının en güzel fıkrası olan "Kur´ân-ı
          Azîmüşşan'a  feda  olan  bu  baş,  başkalara  eğilmeyecek."  sözü
          Hayatımızda en güzel ve en büyük bir miftah ve bir Düstur olmuştur.

                 İşte bu Hayatta, bu zevkle yaşadığımız için, bu vâdideki korku
          denilen  mevhum  kuvvet,  Talebelerinizin  Hak  uğrunda  gösterdikleri
          cesaretten  korkmaktadır.  Rıza-i  İlahî  uğrunda  her  gelecek  hale
          memnuniyetle göğüs germeyi, Üstadlarının halinden her gün ve her an
          Ders  alan  Talebelerinize  ve  Kardeşlerime,  hayırlı  muvaffakıyetler  ve
          Saadetler temenni ederken; Sevgili Üstadım size de lâyık olduğunuzdan
          daha  güzel  bir  şekilde  ve  daha  elyak  bir  tarzda  Eltaf-ı  Sübhaniyeye
          nailiyetiniz için Dua eder ve Damenlerinizi kemal-i hürmet ve ta'zimle
          öperim, Efendim Hazretleri...
                                                                     H u s r e v

                                          * * *

                 (Nasuhizade Şeyh Mehmed Efendi'nin fıkrasıdır)

                 Bülbül-ü  Bağistan-ı  Kur´ân,  Üstad-ı  Ekremim,  Efendim
          Hazretleri!..

                 Mürşid-i  Ekmel,  Şeyhim  Hacı  Rahmi  Sultan  Hazretleri,
          seferberliğin ikinci senesinde İrtihal-i Dâr-ı Beka buyurdular. Burdur'u
          teşrifinizden bir ay evvel, merhum Rahmi Sultan ile beraber bir Câmi-i
          Şerifte  birkaç  Cemaatla  bulunmakta  iken,  Sükût-u  Hal-i  Murakabeye
          varıldı.  Bazı  Veliler  Ruhanî  teşrif  buyurdular.  Nihayette,  siz  Üstadım
          teşrif  buyurdunuz.  Bir  Cezbe-i Rahman  zuhur  ile  uyandım,  kendime
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117