Page 270 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 270

272                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          ilahları kabul etmeye mecburdur. O ilahlar her birisi herşeye muktedir
          olmakla beraber, bütün ilahlara hem zıd, hem misil olarak şu Kâinatın
          intizamı  içinde  birleşsin.  Halbuki  bir  sineğin  kanadından  tut,  tâ
          Manzume-i Şemsiyeye kadar hiç bir yerde bir sinek kanadı kadar şerike
          yer yoktur ki, parmak karıştırsın.

                                                               ِ
               ِ
                                                                    ِ ۪
                              ِ
             نوفصي  ام    َ َّ َ    ش     ع  ِ    رعْلا بر   ِ   للّٰا  نا  ُ ْ َ َ ه َ   ا   ف   س   ب   ح    تد   سفَل       ُ ه   للّٰا  ِ      ا   َّلا      ةهل      ٰا    ٓ امهيف     ناَك    وَل
                                                   َ َ
                                               َ َ
           َ ُ
                                                                        َ
                                                             ٌ َ
                                                                  َ
                         ْ َ
                                                                            ْ
                                                 َ
                              ِّ

          Ferman-ı Kat'î, şirk ve iştirakin Esasatını kat'î bir bürhanla keser.

                 ÜÇÜNCÜ MES'ELE:

                 Küfür, manevî bir Cehennemin çekirdeği olduğunu İkinci Söz'de
          ve  Sekizinci  Söz'de  ve  başka  Sözler'de  isbat  edildiği  gibi,  maddî  bir
          Cehennem dahi onun meyvesidir. Cehennem'e dühûlüne sebeb olduğu
          gibi, Cehennem'in vücuduna dahi sebebdir. Zira küçük bir hâkim, küçük
          bir  izzet,  küçük  bir  gayret,  küçük  bir  celali  bulunsa;  bir  edebsiz  ona
          dese: "Beni te'dib etmezsin ve edemezsin." Herhalde o yerde hapishane
          yoksa  da,  onun  için  bir  hapishane  icad  edecek,  onu  içine  atacaktır.
          Halbuki kâfir, Cehennem'i inkâr ile, nihayetsiz Gayret ve İzzet ve Celal
          Sahibi ve gayet büyük bir Zâtı tekzib ve taciz ediyor, yalancılıkla ve acz
          ile  ittiham  ediyor.  İzzetine  şiddetli  dokunuyor,  Celaline  serkeşane
          ilişiyor. Elbette farz-ı muhal olarak Cehennem'in hiçbir sebeb-i vücudu
          bulunmazsa,  o  derece  tekzib  ve  tacizi  tazammun  eden  küfür  için
          Cehennem'i halk edecek, o kâfiri içine atacaktır.

                 DÖRDÜNCÜ MES'ELE:

                 Eğer  desen:  Ne  için  ehl-i  küfür  ve  dalalet  dünyada  Ehl-i
          Hidayete galib oluyor?

                 Elcevab: Çünki küfrün divaneliğiyle ve dalaletin sarhoşluğuyla
          ve gafletin sersemliğiyle ebedî Elmasları satın almak için verilen Letaif
          ve İstidadat-ı İnsaniye sermayesini, fâni şişelere, soğuk buzlara veriyor.
          Elbette ham cam ve camid cemed, elmas fiyatıyla alındığı için, en a'lâ
          cam ve en eclâ cemed alınır.

                 Bir vakit elmasçı zengin bir adam divane olur, çarşıya gider, beş
          paralık cam parçasına beş altun verir. O zengin divaneye, herkes en iyi
          camlarını  alır  ona  verir,  hattâ  çocuklar  da  güzel  buz  parçalarını  ona
          veriyor, birer altun alıyorlardı.
   265   266   267   268   269   270   271   272   273   274   275