Page 319 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 319
BARLA LÂHİKASI 321
çok yerlerde demişiz: İsm-i A'zamdan ve her İsmin A'zamî
mertebesinden tezahür eder. İsm-i A'zamı isbat etmekle beraber, her
İsmin bir Mertebe-i A'zamı var ki; Resul-i Ekrem (A.S.M.) bunlara
mazhar olduğu gibi Haşr-i A'zam da onlara bakıyor. Meselâ İsm-i Hâlık
meratibi, benim Hâlıkımdan tut, tâ Hâlık-ı Küll-i Şey'e kadar olan
Mertebe-i A'zama kadar meratibi var.
O şübheli zâtın, her İsmin bir Mertebe-i A'zamı olduğunu tezyif
etmek niyetiyle, mutasavvıfa-i mütefelsife fikridir demiş. Halbuki başta
İmam-ı A'zam, İmam-ı Gazalî, Celaleddin-i Süyutî, İmam-ı Rabbanî,
Şah-ı Geylanî gibi Sıddıkîn-i Muhakkikîn, İsm-i A'zamı ayrı ayrı
görmüşler. İmam-ı A'zam demiş: "El-Adl, El-Hakem İsm-i A'zamdır"
ve hâkeza. Her ne ise bu mes'ele bu kadar yeter.
O zâtın sathî ilişmesinden üç cihetle memnun oldum:
Birincisi: Tenkid etmek istediği halde, edemediği için gösteriyor
ki; Onuncu Söz'ün Hakaikı, kabil-i tenkid değildir. Olsa olsa teferruat
kabilinden bazı ibarelerine ilişebilir.
İkincisi: ء آش ْ َ ِ ا ن âlî bir zekâ ve gayreti bulunan Abdülmecid'i
ا
للّٰ
َ ه
ُ
gayrete getirdi. Hulusi'ye yakışacak çalışkan, müteyakkız bir arkadaş
oldu.
Üçüncüsü: O zât müşteridir ki ilişmiş, müşteri olmayan lâkayd
للّٰ
kalır. ٓش ا ء ِ ا ن ileride tam istifade edecek.
ا
ُ َ ه ْ َ
Bu nüktenin bir güzel mealini ya sen, ya Abdülmecid kaleme
alıp, benim Selâmımla, memnuniyetimle beraber, o zâta gönderebilir-
siniz.
Mahallenizin imamı Hâfız Ömer Efendi'ye Selâm et ve de ki,
ben onu kabul ettim. Talebelik şartlarını da ona söyle. Pederiniz ve
Fethi Bey ve Hoca Abdurrahman, Sözler'i ciddî dinlemeleri beni çok
mesrur ediyor. Ben onlara Dua ediyorum. Onlar da bana Dua etsinler.
Seyda namındaki Zât, pederinizin intisab ettiği Zât değil, ondan evvel
gelmiş iştihar etmiş mühim bir Zâttır. Başta Sabri, Süleyman, Tevfik,
bütün İhvanlar size Selâm ediyorlar.
Kardeşiniz
S a i d N u r s î
* * *