Page 337 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 337

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 339

           gibi  Ehl-i  Sünnet  ve  Cemaat'tan  Zeydîlerin  inhirafları  dahi  İstikamet
           kesbedip, Ehl-i Sünnet'e iltihak edip imtizaç edecekler. Bu Âhirzaman
           çok çalkalanıyor, bu Fitne-i Âhirzaman acib şeyler doğuracağını ihsas
           ediyor.
                  Risalelerle  alâkadar  arkadaşlara  Selâm  ve  Bedreddin  ve
           hemşireme ve Hacı İbrahim'e Dua ediyorum.
                                                                  ِ
                                                                            ِ
                                                                   قِاب    ا   ْل    وه    قِ  َ    َا   ْل اب
                                                                        َ ُ
                                                                    َ
                                                                                                        Kardeşiniz
                                                                                                   S a i d   N u r s î
                                           * * *

                                                                 (15 Şubat 1934)

                                 ِ
                          ِ ۪
                           ه   دم َ ْ  ِ      ب   ح    حب ِّ  َ ُ   لا ِ    ء     ا َّ   يُ       َ شَ   ْ  ِ  ِ    و   ا   ن     م   ن  َ ْ                    ِ ِ    سا ِ   ب
                                                              هم
                                ُ
                                          ْ
                                                               ْ
                               ه   تاَكرب      و    ِ   للّٰا  ة   مح      ر    و مُك  يَلع     مَلا   س لَا
                                         ُ ه َ َ َ
                                                    ْ ْ
                              ُ ُ
                                                           َّ ُ َ
                                               َ َ َ ْ
                  Aziz, Sıddık, Dikkatli Kardeşim Re'fet Bey!

                  Evvelâ:  Onuncu  Söz'ün  Birinci  İşareti'nin  âhirinde,  "Evet,  bir
           şeyden  her  şeyi  yapmak  ve  her  şeyi  bir  tek  şey  yapmak  her  şeyin
           Hâlıkına has bir iştir." Şu cümle hem Yirmiikinci Söz'ün Lem'alarında,
           hem  Otuzüçüncü  Mektub'un  Pencerelerinde, hem  Yirminci  Mektub'un
           onbir Kelimelerinde izah ve isbat edilmiştir. Buradaki külliyet nisbî ve
           örfîdir.  "Bir  şeyden  her  şeyi  yapmak"taki  murad,  bütün  dünyanın
           mevcudatını  bir  şeyden  yapmak  ve  İcad  etmek  değildir.  Belki  ondaki
           murad;  bir  şeyden  yani  bir  katre  sudan,  bir  insanın,  bir  hayvanın  her
           şeyini,  her  eczasını,  herbir  cihazatını  halkediyor  ve  bir  şey  olan
           topraktan  nebatat  ve  hayvanatın  herbir  şeylerini  ondan  halkeder
           demektir.  Hem  "her  şeyi  bir  tek  şey  yapmak"  cümlesindeki  külliyet
           mukayyeddir, nisbîdir. Yani insanın yediği her nev' taamdan, o insanda
           basit bir cild ve bir kan ve bir et ve hâkeza...

                  Elhasıl:  Bu  külliyetten  maksad  odur  ki;  bir  şeyi  çok  muhtelif
           eşyaya çevirmek ve birçok muhtelif eşyayı da bir tek şey yapmak, ancak
           Hâlık-ı Küll-i Şey'e mahsustur.

                  Sâniyen:  Minhac-üs  Sünne'yi  kendi  hattınla  yazdığına  çok
           memnun oldum. Senin Kalemin merhum Abdurrahman'ın Kalemi gibi
           bana şirin geliyor.
   332   333   334   335   336   337   338   339   340   341   342