Page 108 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 108

106              KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA


          de ahireti de inkar ederler. Müminun Suresi'nin 37. ayetinde Allah
          bu kişilerle ilgili olarak şöyle haber vermektedir:

              "O (bütün gerçek) yalnızca bizim (yaşamakta olduğu-
              muz bu) dünya hayatımızdan ibarettir, ölürüz ve yaşa-
              rız, biz diriltilecekler değiliz." (Müminun Suresi, 37)
              Kendilerine açıklananları düşünüp öğüt alacakları yerde, dinle-

          dikleri şeylerde çarpıklık aramaya çalışırlar. Basit söz oyunlarıyla
          konuyu dağıtmaya çalışırlar.
              Bunun yanında, kendilerine tebliğ yapan kişileri küçümsemeye
          de kalkarlar. Hz. Nuh (as)'a "Sana, sıradan aşağılık insanlar

          uymuşken inanır mıyız?"  (Şuara Suresi, 111) diyen kafirler
          bunun bir örneğidir. Kuran'da bu kişilerle ilgili bir başka ayette
          Allah şu şekilde bildirmektedir:
              Ve (yine) kendilerine: 'İnsanların iman ettiği gibi siz de
              iman edin' denildiğinde: 'Düşük akıllıların iman ettiği gibi

              mi iman edelim?' derler. Bilin ki gerçekten asıl düşük
              akıllılar kendileridir, ama bilmezler. (Bakara Suresi, 13)
              Müminleri akıllarınca küçümsemeye çalışan bu insanların, din
          ahlakını yaşamaya her davet edilişlerinde gösterdikleri bayağı ve

          ilkel tepkiler ise gerçekte kendilerinin ne kadar aşağı olduklarını
          göstermektedir. Hz. Nuh (as), kafirlerin bu tepkilerini şöyle anlatır:
              "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişim-
              de, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini
              başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gös-

              terip-direttiler." (Nuh Suresi, 7)
              Görüldüğü gibi, inanmayanların tebliğe gösterdikleri tepkiler
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113