Page 113 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 113

Harun Yahya (Adnan Oktar)              111


          çıkarcılıkla suçlamalarıdır. Bu değerli insanları para, mal-mülk, ikti-
          dar gibi dünya hayatının geçici metaı olan şeyleri elde etmeye ve

          böylece insanlara üstünlük sağlamaya çalışmakla itham etmektedir-
          ler. Hz. Musa (as) ve Hz. Harun (as)'a da "... Siz ikiniz, bizi ata-
          larımızı üzerinde bulduğumuz (yol)dan çevirmek ve yer-
          yüzünde büyüklük sizin olsun diye mi geldiniz?..." (Yunus
          Suresi, 78) diyerek yine aynı suçlamayı yapmışlardır.
             Oysa gerçekte bu tür bir çaba içinde olanlar, Resulü suçlayan-
          ların kendileridir. Buna karşın Resulün tebliğ karşılığında hiçbir
          çıkar beklemediği birçok ayette belirtilmiştir. (Yunus Suresi, 72,

          Şuara Suresi, 179-180, Enam Suresi, 90)
             Önde gelenlerin tebliğe verdikleri karşılık, bu tür iftira ve suç-
          lamaların yanında, tehdit ve şantajı da içerir. Örneğin Hz. Lut (as)
          ve yanındaki müminlere karşı, kafir kavmin cevabı, "... yurdunuz-
          dan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen
          insanlarmış!" (Araf Suresi, 82) demekten başkası olmamıştır.
             Benzer tehditler, Hz. Şuayb (as)'a da yapılmıştır:

             Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar
             (müstekbirler) dediler ki: 'Ey Şuayb, seni ve seninle bir-
             likte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız
             veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz.' (Araf
             Suresi, 88)
             Hz. Şuayb (as)'a yapılan bir tehdidi de Allah başka bir ayette

          şöyle haber vermiştir:
             "Ey Şuayb" dediler, "Senin söylediklerinin çoğunu biz
             'kavrayıp anlamıyoruz'. Doğrusu biz seni içimizde zayıf
             biri görüyoruz. Eğer yakın çevren olmasaydı, gerçekten
   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118