Page 114 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 114
112 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
seni taşa tutar-öldürürdük. Sen bize karşı güçlü ve
üstün değilsin." (Hud Suresi, 91)
Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, müminler tebliğ faaliyetlerini
devam ettirebilmek için, öncelikle inkar edenlere karşı çok güçlü
olmak durumundadırlar.
İnkarcılar Allah adını ya da O'nun dinini duyduklarında anlamsız
öfke nöbetlerine tutulmaktadır. Nitekim Hz. İbrahim (as), babasına
din ahlakını tebliğ ettiğinde aldığı cevap şöyle olmuştur:
"... İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyor-
sun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan,
andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzak-
laş, (bir yerlere) git." (Meryem Suresi, 46)
Firavun da, Hz. Musa (as)'ı, kendi dışında başka ilah edinecek
olursa mutlaka hapse atacağını (Şuara Suresi, 29) ve onu öldürece-
ğini (Mümin Suresi, 26) iddia etmiştir. Aynı Firavun, kendisi izin
vermeden iman eden büyücülerini de, ellerini ve ayaklarını çapraz
kesmekle ve hurma dallarında sallandırmakla tehdit eder. (Taha
Suresi, 71) İnkar edenlerin bu vahşi öfkesi, sonunda, Hz. İbrahim
(as)'ı ateşe atmaya kadar gitmiştir. (Ankebut Suresi, 24) Aynı şekil-
de, Hz. Nuh (as) da taşa tutulup kovulmakla tehdit edilmiştir.
(Şuara Suresi, 116)
İnkarcıların taşıdıkları bu şiddetli öfke, Allah'ın dilemesiyle bir
imtihan olarak Kuran'a, onun ayetlerine ve müminlere karşıdır. Bu
konuyla ilgili başka iki ayet şöyledir:
Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman,
sen o inkâr edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarı' tanıya-
bilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi oku-