Page 111 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 111
Harun Yahya (Adnan Oktar) 109
gunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terketmeleri için
mi (serbest) bırakacaksın?" diyerek Hz. Musa (as)'ı öldürmesi
için Firavun'u tahrik etmeye çalıştıklarını Allah haber verir.
Şeytanı veli edinmiş, onun adımlarına uymuş olan önde gelenler,
müminlerle mücadele etmeyi adeta bir görev sayarlar. Kuran'da
"İblisin orduları" yada "şeytanın atlıları ve yayaları" olarak
nitelendirilen şeytanın dostlarıyla ilgili bir ayet şöyledir:
... Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için
kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar... (Enam
Suresi, 121)
Aslında müminlerin mücadelesi, inkar edenleri kontrolüne
almış ve onları inananların üzerine saldırtmış olan şeytanladır.
İnkarcılara olmadık vesveseler veren, müminlerin tebliğ faaliyetleri-
ni engellemeye çalışan, Allah'ın dininin dünyada hakim olmasını iste-
meyen hep şeytandır. Bu amacına ulaşmak için de, kendisini veli
edinmiş insanlardan oluşan bir "fırka" oluşturarak, bu fırkayı kendi
istekleri doğrultusunda yönlendirmektedir. Bu konuyla ilgili bir
başka ayette, Allah konuya şöyle dikkat çeker:
Görmedin mi, Biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzeri-
ne gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar. (Meryem
Suresi, 83)
Böylece inkara sapmış olanlar şeytana ve kendi kavimlerinin
önde gelenlerine tabi olarak müminlere karşı harekete geçerler.
İnsanın fıtratına göre takdir edilmiş olan din ahlakının geniş kit-
leleri etkilemesi ve kabul görmesi aslında doğal bir gelişimdir. Bu
dinin tebliğ edilerek insanlara ulaştırılması yeterlidir. Ancak "inka-
ra sapmış önde gelenler" din ahlakının yayılmasını istemedikleri