Page 41 - Hz. Musa (as)
P. 41

Harun Yahya (Adnan Oktar)











                     Fİ RA VUN'UN ÇAR PIK MAN TI ĞI






                      z. Musa (as), Tur Dağı'nda vahiyle birlikte Rabbimiz'den büyük
                      bir ilim almış ve Allah onu özellikle iki konuda eğitmiştir: Kader
             H ve tevekkül. Allah, Hz. Musa (as)'a tüm yaşantısının bir kader
             üzerine olduğunu ve oraya bir kader üzerine geldiğini bildirmiştir.
             Firavun'dan korkmaması ve Rabbimiz'e tevekkül etmesi gerektiğini vahyet-
             miştir. Allah onunla birliktedir, onu görmektedir ve onun yardımcısıdır. Bu
             şuurla hareket eden Hz. Musa (as) ve Hz. Harun (as), Kuran'da bildirildiği

             gibi "suçlu-günahkar bir kavim" olan Firavun ve çevresine gitmişlerdir:
                 Son ra bun la rın ar dın dan Fi ra vun'a ve onun ön de ge len çev re si ne
                 Mu sa'yı ve Ha run'u ayet le ri miz le gön der dik. Fa kat on lar bü yük len -
                 di ler. On lar suç lu-gü nah kar bir ka vim di. (Yu nus Su re si, 75)
                 Kuran'da Hz. Musa (as) ile Firavun arasında geçen konuşmalar aktarıl-
             maktadır. Bu konuşmalarda Firavun'un soru ve cevaplarına baktığımızda, çok
             çarpık ve çelişkili düşünceleri olduğu göze çarpar. Firavun'un ifadelerinden,

             onun Hz. Musa (as)'ın sözlerini dinlemek yerine, kendi düşük aklınca onu
             yenmek ve yalanlamak için uğraştığı görülür. Elbette bu asla ulaşamayacağı
             bir sonuçtur. Firavun bunu yaparken bazen etrafındakilerden yardım almaya
             çalışır, bazen de etrafındakileri kendi çarpık mantığına ikna etmek için çaba
             harcar. Hz. Musa (as)'ın Firavun'la olan bir diyaloğu şu şekildedir:
                 (Fi ra vun on la ra) De di ki: "Si zin Rab bi niz kim ey Mu sa?"
                 De di ki: "Bi zim Rab bi miz, her şe ye ya ra tı lı şı nı ve ren, son ra doğ ru
                 yo lu nu gös te ren dir."
                 (Fi ra vun) De di ki: "İlk çağ lar da ki ne sil le rin du ru mu ne dir öy ley se?"
                 De di ki: "Bu nun bil gi si Rab bi min Ka tın da bir ki tap ta dır. Be nim Rab -
                 bim şa şır maz ve unut maz."
                 "Ki (Rab bim), yer yü zü nü si zin için bir be şik kıl dı, on da si zin için




                                             39
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46