Page 141 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 141
Harun Yahya (Adnan Oktar)
eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa bendendir..."
Yani "bir avuç su içerseniz" diyor, "benimle gelin" diyor. "Ama
bunu yapmayanlar benimle gelmesinler" diyor. "... Küçük bir
kısmı hariç (hepsi sudan) içti..." Şimdi bir insanın kalbinde
münafıklık, hastalık olunca ne diyor, "ya" diyor "Allah'ın helal
kıldığı suyu sen bana nasıl yasaklarsın?" Halbuki kumandan değil
mi, onun sözünü tutması gerekiyor. Emir sahibi. "Sen bana
karışamazsın" diyor. Şeytani kafa var ya, dikbaşlılık, burnunun
doğrultusuna gidecek. "Yok karışamazsın" diyor. Bak diyor ki,
hepsi sudan içti. "... (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle bera-
ber iman edenlerle..." Ki bunlar 313 kişidir. Aynı Hz. Mehdi
(as) talebeleri sayısındadır. Hadislerde de belirtilmiştir bu. "...
O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmağı) geçince
onlar (geride kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusu-
na karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler..." Zaten kaça-
cak yer arıyorlar. "Biz" diyorlar, "tebliğe, mücadeleye gelmiyo-
ruz". "... (O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını
umanlar (şöyle) dediler..." Yani, ahir zamana bakan yönüy-
le, gerçekten iman eden Hz. Mehdi (as) talebeleri "..."Nice
küçük topluluk..." Ki 313 kişi. "Nice küçük topluluk, daha
çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir.
Allah sabredenlerle beraberdir." Bu doğrudan Hz. Mehdi
(as) talebelerine bakan bir ayettir. Ebcedi de zaten Hz. Mehdi
(as) devrini veriyor. Münafıkların da o küstah, dikbaşlı, itaatsiz
tavrının ne kadar anormal olduğunu Allah anlatıyor.
OKTAR BABUNA: Siz zaten, "münafıkların en ağırına
giden şeylerden biri itaattir" demiştiniz.
139