Page 145 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 145

Harun Yahya (Adnan Oktar)




            dilerse) biz doğruyu buluruz" dediler." Diyor. "(Bunun
            üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve
            ekini sulamak için boyunduruğa alınmayan, salma ve ala-
            cası olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "Şimdi ger-
            çeği getirdin" dediler..." Başka söyleyecek artık sözleri kal-
            mamış, detaylı. "... Böylece ineği kestiler; ama neredeyse
            (bunu) yapmayacaklardı."  Allah münafık tıynetine dikkat
            çekiyor. Yani asıl niyetleri yapmamak. Ve yaptırtmamak,
            başkasına da yaptırtmamak.  Bakın şimdi aynı adamlara
            Cenab-ı Allah diyor ki, Peygamber "Biz" diyor "şimdi tebliğ
            yapacağız. İslam'ı, Kuran'ı, Tevrat'ı" o zamanki Kuran hükmün-
            de olan kitap Tevrat, "yaymak üzere harekete geçeceğiz"
            diyor. "Hadi hep beraber gidelim" diyor. Maide Suresi 22. ayet-
            te "Dediler ki: "Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır..."
            Bak yine akıl veriyorlar. "... onlar çıkmadıkları sürece biz
            oraya kesinlikle girmeyiz..."  Tam hain üslubu.  "... Onlar
            çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet
            ordan çıkarlarsa, biz de muhakkak gireriz." Nasıl ortam
            istiyor? Cehd olmayacak. Tebliğ olmayacak. Hiç zorlukla karşı-
            laşmayacak. Tutuklanmayacak, gözaltına alınmayacak.
            Yaralanmayacak. Herhangi bir riske girmeyecek. Münafığın
            riskten kaçınmasının delilidir işte. Asla istemez. Halbuki mese-
            la bizim askerimiz gidiyor Doğu'da riske giriyor, Allah rızası
            için canını veriyor. Hakkı savunurken risk olur. Hapse de girer-
            sin, iftiraya da uğrarsın, her şey olur. Ama bunlar "aman" diyor-
            lar. Maide Suresi 24. ayette, "Dediler ki: "Ey Musa biz, onlar
            durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz..."



                                      143
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150