Page 477 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 477

Harun Yahya






             yat olufluyor, canlılık bafllıyor" gibi ifadelere rastlanabilmektedir.
             Bu, muhtemelen, Miller Deneyi efsanesinin zihinlerde b›rakt›¤›
             bat›l inançlardan biridir. Gerçekte ise, "aminoasit, protein gibi or-

             ganik maddeler karıfltırılıp kaynatılınca hayat›n olufltu¤u" hiçbir
             zaman görülmemifltir. Hayat bir yana, aminoasitlerin oluflumunu
             aç›klamaya çal›flan Miller Deneyi de, yukar›da aç›klad›¤›m›z gibi,
             bilimsel geçerlili¤i kalmam›fl, köhne bir denemedir. Aynen kurtla-
             nan etleri abiogenez kan›t› sanan Jan Baptista von Helmont'un ve-

             ya Athanasius Kircher'in "deneyleri" gibi. Jeremy Rifkin, Türkçe-
             ye  Darwin'in Çöküflü ad›yla çevrilen kitab›nda  (Algeny: A New
             World) ayn› benzetmeyi yapar:

                 E¤er bilim adamlar› az›c›k flüphe duyma zahmetine katlanm›fl ol-
                 salard›, bu deneyin (Miller Deneyi'nin), t›pk› daha önceki y›llarda

                 çöplerden ç›kan sinek kurtlar›n› gözleyerek hayat›n cans›z madde-
                 den ç›kt›¤›n› iddia eden bilim adamlar›n›n yapt›klar› gibi, kurgusal
                 bir hikayeden ibaret oldu¤unu hemencecik görebilirlerdi.       11

                 Miller Deneyi'ni önemli bir bulgu zannedenlerin anlayama-
             d›klar› çok önemli bir nokta da fludur: Miller kendi oluflturdu¤u

             ve erken dünya atmosferi ile ilgisi olmayan suni koflullarda dene-
                                                                                                              Stanley Miller
             yini gerçeklefltirmifltir yani deneyin koflullar› geçersizdir. Ayr›ca -ve
             en önemlisi- bu deneyde sadece aminoasit sentezleyebilmifltir ve herhangi bir flekilde aminoasit oluflma-
             sı, kesinlikle canlılık oluflması demek de¤ildir.

                 Canl› hücresini dev bir fabrikaya benzetirsek, aminoasitler de bu fabrikan›n birer tu¤las› olabilir.
             Önemli olan bu tu¤lalar›n nas›l dizilip tasarlanaca¤›d›r. Bugüne kadar hiçbir deney, aminoasitlerin tesa-
             düfen veya kendi kendilerine organize olup fonksiyonel bir protein oluflturduklarını göstermemifltir.
             Canlılı¤ın oluflması içinse yüzlerce farklı proteinin, DNA kodlarının, bunları yorumlayan enzimlerin, se-

             çici geçirgen bir hücre zarının vs., yani çok kompleks bir mekanizmalar bütününün oluflması gerekir.
             Böyle bir "kimyasal evrim"in mümkün oldu¤u ise hiçbir zaman gösterilememifltir. Dahas›, buna inan-
             mak tek kelimeyle imkans›za inanmakt›r. Dünyaca ünlü fizikçi ve bilim yazar› Paul Davies, bu konuda
             flu önemli yorumu yapar:

                 Baz› bilim adamlar›, sadece biraz enerji atal›m ve kendi kendine (yaflam) oluflur diye düflünüyorlar. Bu, flu-

                 nu demek gibi bir fley: Tu¤la y›¤›nlar›n›n alt›na bir dinamit koyal›m. Patlas›n, ve bir eviniz olsun! Elbette bir
                                                   eviniz olmaz, sadece karmafla olur. Yaflam›n kökenini aç›klamaktaki zorluk,
                                                   bu kompleks moleküllerin içiçe geçmifl kompleks organizasyonel yap›s›n›n,
                                                   rastlant›sal bir enerji girifliyle nas›l olufltu¤unun aç›klanmas›ndad›r. Bu çok

                                                  spesifik kompleks moleküller kendilerini nas›l biraraya getirmifllerdir?      12
                                                       Asl›nda Paul Davies'in verdi¤i örnek, yaflam›n kökeni sorununun

                                                   gerçek çözümünü de içinde bar›nd›rmaktad›r. Ortada bir ev varsa, bu
                                                     evin "tu¤lalar›n dinamitle patlat›lmas› sonucunda" olufltu¤unu var-
                                                      saymak ve bunun nas›l mümkün olabilece¤i konusunda teoriler üret-

                                                       mek mant›kl› m›d›r? Yoksa mant›kl› olan, evin bir dinamit patlamas›
                                                        sonucunda de¤il de, üstün bir yarat›l›fl ve düzenlemeyle ortaya ç›k-
                                                           t›¤›n› m› kabul etmektir? Cevap çok aç›kt›r.
                                                                 Bu nedenledir ki, yaflam›n kompleksli¤inin tüm detaylar›y-
                                                            la anlafl›ld›¤› son 20 y›lda, pek çok bilim adam› "kimyasal ev-
                                Jeremy Rifkin              rim" efsanesini terk etmifl ve yaflam›n kökenine yeni bir cevap ge-


                                                        tirmeye bafllam›flt›r: Bu cevap, yarat›l›fl gerçe¤idir.







                                                                                                                          Adnan Oktar    475
   472   473   474   475   476   477   478   479   480   481   482