Page 541 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 541

Harun Yahya






                 Di¤er yandan atlar›n kaburga ve bel omurlar›nda bulunan kemiklerinin say›s›nda iniflli ç›k›fll› bir
             durum, yani tam bir "evrimsizlik" görülür. Örne¤in sözde evrimsel at serilerinde, kaburga kemikleri ön-
             ce 15'ten 19'a yükselmekte daha sonra 18'e inmektedir. Bel omurlar› da sözde atalarda önce 6'dan 8'e ç›k-

             makta, sonra yine 6'ya düflmektedir. Günümüz atlar›n›n kaburga kemiklerinde de farkl›l›klar›n bulun-
             du¤u bilinmektedir. Ancak gerek günümüz atlar›nda gerek sözde evrimsel atalar›nda görülen bu duru-
             mun evrimsel bir sürece oturtulmas› imkans›zd›r. Çünkü söz konusu yap›lar canl›n›n hareketlerini, hat-
             ta yaflam›n› etkileyebilecek kritik yap›lard›r. Mant›ksal aç›dan, böyle hayati yap›lar›n rastlant›sal aflama-
             larla art›p azald›¤› bir süreci yaflayan bir türün, soyunu sürdüremeyece¤i aç›kt›r.

                 At serisiyle ilgili son bir tutars›zl›k, boyutta küçükten bü-
             yü¤e do¤ru görülen art›fl›n evrimsel bir kazan›m olarak yo-
             rumlanmas›d›r. Günümüz atlar›n›n boyutlar›na genel olarak

             göz at›ld›¤›nda bu evrimci yorumun anlams›zl›¤› kolayl›kla
             anlafl›l›r. Günümüz atlar›n›n en büyü¤ü Clydesdale, en küçü-
             ¤ü Fallabella'd›r. Fallabella'n›n yerden yüksekli¤i sadece 43
             santimetre kadard›r.    135  Günümüzde yaflayan atlar›n boyutlar›
             aras›nda böyle büyük farkl›l›klar bulunmas›na karfl›n, evrimci-

             lerin geçmiflteki at cinslerini salt boyutlar›na göre evrimsel s›ra-
             lamaya dizmeye kalkmalar› elbette saçmad›r.
                 K›sacas› at serisinin önyarg›ya dayal› bir evrim masal› oldu-

             ¤u tamamen ortaya ç›km›flt›r. Bunu aç›kça ortaya koymak ise
             Darwinizm'in çöküflünün sessiz tan›klar›na, yani evrimci pa-
             leontologlara düfltü. Onlar, evrim teorisinin gerektirdi¤i ara
             formlar›n fosil tabakalar›nda var olmad›¤›n› Darwin zaman›n-
             dan bu yana biliyorlard›. Ernst Mayr, 2001 y›l›nda, "paleontolog-
             lar› belki de hiçbir fley fosil kay›tlar›ndaki boflluklar kadar etkilememifl-

             tir" derken, 136  paleontologlar aras›nda Darwin'in öngördü¤ü say›s›z ara formun-
             dan çoktan umut kesildi¤ini ifade ediyordu. Belki de bu yüzden at serisi di¤er ev-

             rimciler taraf›ndan heyecanla savunuldu¤u halde paleontologlar bu serinin geçer-
             sizli¤ini on y›llarca önce konuflmaya bafllad›lar. Örne¤in David Raup'un 1979'daki
             flu sözleri at serisinin tamamen anlams›z ve geçersiz oldu¤unu gösteriyordu:

                 Evrim kayd› hala flafl›rt›c› bir flekilde boflluklar› izleyen s›çramalarla doludur ve ilginç
                 bir flekilde, flu anda Darwin'in zaman›nda oldu¤undan daha az say›da geçifl formu ör-

                 neklerine sahibiz. fiunu demek istiyorum ki, fosil kay›tlar›nda Darwinci de¤iflimin klasik
                 örnekleri, örne¤in at›n Kuzey Amerika'daki evrimi, elimizdeki bilgiler artt›kça de¤ifltiril-
                 mek veya çöpe at›lmak zorunda kalm›flt›r. Elimizde nispeten az veri oldu¤u dönemlerde gü-
                 zel bir geliflme gibi görünen fley art›k çok daha kompleks ve çok daha az yavafl-geliflimseldir.
                 Yani Darwin'in problemi hafiflememifltir.     137

                 Dünyan›n en ünlü müzelerinden biri olan Amerikan Do¤a Tarihi Müzesi'nden evrimci

             paleontolog Dr. Niles Eldridge, bizzat kendi müzesinde sergilenmekte olan at serileriyle il-
             gili evrimci iddialar›n sadece hayalgücüne dayand›¤›n› yaklafl›k 20 y›l önce kabul etmiflti.
             Eldredge, bu spekülatif serinin, ders kitaplar›na girecek flekilde bilimsel bir gerçek olarak
             gösterilmesini de elefltirmiflti:

                 ‹tiraf ediyorum ki ders kitaplar›na rahats›z edici miktarda fazla fley sanki gerçekmifl gibi girdi.

                 Mesela bunun en ünlü örne¤i, 50 y›l önce haz›rlanm›fl olan ve hala alt katta sergilenmekte olan
                 at›n evrimi sergisidir. Bu, say›s›z ders kitab›nda tart›flmas›z gerçek gibi gösterilmifltir. Ben flim-
                 di bunu esef verici buluyorum çünkü, bu tür hikayeleri ortaya atan insanlar›n, bunlar›n [fosil-
                 lerin] bir bölümünün spekülatif do¤as›ndan, bizzat kendilerinin haberdar oldu¤unu düflünü-

                 yorum.  138





                                                                                                                          Adnan Oktar    539
   536   537   538   539   540   541   542   543   544   545   546