Page 553 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 553
Harun Yahya
p›lar oldu¤u art›k bilinmektedir. 154
Bu konuda dikkat çekici bir di¤er nokta ise, "tüylü dinozor" olarak gündeme getirilen fosillerin tü-
münün Çin'de bulunmufl olmas›d›r. Acaba bu fosiller neden dünyan›n baflka hiçbir yerinde de¤il de
Çin'de ortaya ç›kmaktad›r? Hem de Çin'deki fosil yataklar›, sadece "dino-fuzz" gibi belirsiz bir yap›y›
de¤il, ayn› zamanda kufl tüylerini de son derece iyi flekilde saklayabilecek bir yap›ya sahipken... Feduc-
cia da ayn› garipli¤e dikkat çekmektedir:
Ayn› zamanda, neden vücudun d›fl yüzeyinin saklanabildi¤i baflka yataklarda bulunan baflka theropodlar›n
ve di¤er dinozorlar›n hiçbir "dino-fuzz"a sahip olmad›klar›, aksine herhangi bir kufl tüyü benzeri yap›dan ta-
mamen yoksun gerçek sürüngen derisine sahip olduklar› da aç›klanmal›d›r. Ve neden dino-fuzza sahip Çin-
li dromaeosaur fosilleri, normalde beklenece¤i flekilde kufl tüyü sap› sergilememektedirler -e¤er bunlar ger-
çekten var olsa, kolayl›kla korunmufl olabilecekken? 155
Peki Çin'de bulunan tüm bu sözde "tüylü dinozorlar" nedir? Sürüngenler ile kufllar aras›nda ara ge-
çifl formlar› gibi gösterilen bu canl›lar›n gerçek kimli¤i nedir?
Feduccia, "tüylü dinozor" olarak gösterilen canl›lar›n bir k›sm›n›n "dino-fuzz" sahibi soyu tükenmifl
sürüngenler, baz›lar›n›n da gerçek kufllar oldu¤unu aç›klamaktad›r:
Aç›kt›r ki, asl›nda, Çin'in Yixian ve Jiufotang bölgelerindeki Cretaceous devrine ait göl yataklar›nda iki fark-
l› fosil olgusu vard›r; birisi "dino-fuzz" kal›nt›lar› sergileyen -ki bunun iyi bir örne¤i sözde "tüylü dinozor"la-
r›n ilk bulunan örne¤i olan Sinosauropteryx'tir- gruptur. Di¤eri ise gerçekten kufl tüylerine sahip olanlard›r.
Nature dergisinin kapa¤›nda gösterilen ve tüylü dinozorlar olarak sunulan ancak sonradan önemsiz, uçucu
olmayan kufllar oldu¤u anlafl›lan fosiller gibi. 156
Yani tüm dünyaya "tüylü dinozor" veya "dino-kufl" olarak gösterilen fosiller, ya tavuklar gibi uçama-
yan baz› kufllara ya da "dino-fuzz" denen ancak kufl tüyleri ile ilgisi bulunmayan organik bir yap›ya sa-
hip olan sürüngenlere aittir. Ortada kufllar ve sürüngenler aras›nda "ara form" oluflturacak tek bir fosil
bile yoktur. (Feduccia üstte sayd›¤› bu iki temel grubun yan›nda bir de "s›k rastlanan gagal› kufl Confu-
siusornis", baz› enantiornithinesler ve yeni tan›mlanan bir tohum-yiyici kufl olan Jeholornis prima'dan söz
etmektedir ki, bunlar›n da hiçbiri "dino-kufl" de¤ildir.)
Dolay›s›yla Richard O. Prum ve Alan Brush'›n Scientific American dergisinde yay›nlanan makalelerin-
de öne sürülen, "kufllar dinozordur" tezinin fosillerle kan›tland›¤› iddias›, gerçeklere tümüyle ayk›r›d›r.
Evrimcilerin Gizlemek ‹stedi¤i Yafl Sorunu ve "Cladistics" Yan›lg›s›
Gerek Richard O. Prum ve Alan Brush'›n Scientific American dergisinde yay›nlanan makalelerinde,
gerekse "dino-kufl" furyas›n› körükleyen tüm evrimci kaynaklarda ›srarla göz ard› edilen, hatta gizlenen
çok önemli bir gerçek vard›r:
Yan›lt›c› bir biçimde "dino-kufl" ya da "tüylü dinozor" dedikleri fosillerin yafllar›, 130 milyon y›l ön-
cesinden geriye gitmemektedir. Oysa "yar› kufl" olarak göstermek istedikleri bu canl›lardan en az 20 mil-
yon y›l daha yafll› olan, gerçek bir kufl zaten vard›r: Archaeopteryx. Bilinen en eski kufl olma özelli¤i tafl›-
yan Archaeopteryx, kusursuz uçufl kaslar›na, uçufl tüylerine ve normal bir kufl iskeletine sahip gerçek bir
kufltur. 150 milyon y›l önce dünya göklerinde baflar›l› bir biçimde süzülmüfltür. Durum bu iken, Archa-
eopteryx'ten çok daha sonraki tarihlerde yaflam›fl canl›lar›n kufllar›n ilkel atalar› olarak gösterilmesi tek
kelimeyle saçmal›kt›r.
Peki evrimciler böyle bir safsatay› nas›l savunabilmektedirler?
Darwinistler bunu savunmak için kendilerince bir "yöntem" bulmufllard›r: Bu yöntemin ismi "Cladis-
tics"tir. Bu terim, son 20-30 y›ld›r paleontoloji dünyas›nda s›kça kullan›lan yeni bir fosil yorumlama yön-
temidir. Cladistics yöntemini savunanlar, bulunan fosillerin yafllar›n›n tamamen göz ard› edilmesini, sa-
dece eldeki fosillerin karakteristik özelliklerinin birbiri ile karfl›laflt›r›lmas›n› ve bu karfl›laflt›rma sonu-
cunda ortaya ç›kan benzerliklere göre evrimsel soy a¤açlar› kurulmas›n› savunurlar.
Adnan Oktar 551