Page 807 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 807

Harun Yahya





             "Allah, tüm varl›klar› görüntü olarak yarat›r" demek,
             "bu varl›klar yoktur" demek de¤ildir. Allah'›n yaratt›¤›
             herfley, insanlar, binalar, göletler, gökyüzü ve di¤er
             tüm varl›klar›n hepsi vard›r. Ancak bunlar›n hepsi bi-
             rer görüntü olarak vard›rlar ve biz onlar› sadece bey-
             nimizde görebiliriz.





                 ‹tiraz: Maddenin gerçe¤i konusu,
                 Vahdet-i Vücud düflüncesi ile ayn› m›d›r?
                 Cevap: Vahdet-i Vücud düflüncesini anla-

             tan birçok önemli ‹slam aliminin, geçmiflte,
             bu kitapta yer alan baz› konular› tefekkür
             ederek anlatt›klar› do¤rudur. Ancak burada an-
             lat›lanlar Vahdet-i Vücud düflüncesi ile tamamen ay-

             n› de¤ildir. Tarih boyunca birçok alim ve düflünür bu
             gerçe¤i anlatm›flt›r. Ancak bir k›sm› yanl›fl fikirlere
             kap›larak, Allah'›n yaratt›¤› varl›klar› tamamen yok
             saym›fllard›r. Oysa, maddenin beynimizde oluflan bir

             hayal oldu¤unu söylemek, "gördü¤ümüz varl›klar›n
             hiçbiri yoktur" demek de¤ildir. Çünkü, gördü¤ümüz
             tüm varl›klar, da¤lar, ovalar, çiçekler, insanlar, de-
             nizler, k›sacas› gördü¤ümüz herfley, Allah'›n Ku-

             ran'da var oldu¤unu belirtti¤i her varl›k, yarat›l-
             m›flt›r ve vard›r. Ancak, bunlar›n her biri birer görüntü olarak vard›r.
                 Allah'›n yaratt›¤› her varl›k, biz görsek de görmesek de vard›r. Çünkü zaten bu varl›k yarat›lm›flt›r,
             ve daha önce de söz edildi¤i gibi, ilk yarat›ld›¤› halinden öldü¤ü ana kadarki her hali Allah'›n h›fz›nda
             sonsuza kadar var olmaya devam edecektir. (Bu konu hakk›ndaki detayl› bilgi için bak›n›z Sonsuzluk

             Bafllam›fl Durumda, Harun Yahya)
                 Sonuç olarak, maddenin beynimizde oluflan bir hayal olmas›, onu "yok" hale getirmez. Ancak bize
             maddenin mahiyeti hakk›nda bilgi verir, ki bu da maddenin bir görüntü oldu¤u gerçe¤idir.



                 ‹tiraz: "‹nsan, hayal oldu¤unu bildi¤i birfleyi nas›l sever? Herfleyin zihnimizde oluflan
                 bir hayal oldu¤unu kabul edersek, annemizi, babam›z›, dostlar›m›z›,
                 Peygamberlerimiz (sav)'i nas›l sevece¤iz?"

                 Cevap: Bu soruyu soran insan en baflta kendisinin de bir hayal oldu¤unu bilmemekte ya da kavra-
             yamamaktad›r. Kendisini mutlak, arkadafllar›n›, yak›nlar›n›, ailesini ise hayal gibi kabul etmektedir. Oy-
             sa kendisi de di¤er yak›nlar› gibi hayal olan bir varl›kt›r. Gördü¤ü, dokundu¤u bedeni, aynen yak›nla-
             r›n›n bedenleri gibi beyninde oluflan bir görüntüdür.

                 Ayr›ca bu soruyu soran insanlar›n yak›nlar›n›n, dostlar›n›n zihinlerinde meydana gelen birer alg› ol-
             malar› onlar›n sevilmelerini engellemektedir. E¤er bir insan, yak›nlar›n› ve dostlar›n›, onlar›n bedenle-
             rinden veya maddi varl›klar›ndan dolay› seviyorsa bu zaten yanl›fl bir sevgi fleklidir. Do¤ru olan, bir in-
             san›, Allah'›n o insanda tecelli eden özelliklerinden dolay› sevmektir. Örne¤in biz Peygamber Efendimi-

             zi hiç görmedi¤imiz halde, onda Allah'›n Veli, Melik, Kerim, Vekil, Hadi gibi birçok s›fat›n›n çok güzel
             tecelli etti¤ini, Allah'›n en be¤endi¤i ahlak› onda tecelli ettirdi¤ini bildi¤imiz için kalbimizde ona karfl›
             çok büyük bir sevgi ve muhabbet duyar›z. Ama bu sevgimizin tek kayna¤› asl›nda Peygamberimiz
             (sav)'in as›l sahibi olan Allah'a olan sevgi ve muhabbetimizdir.

                 Müslümanlar, insanlar› da, tüm di¤er varl›klar› da Allah'a olan sevgilerinden, bu varl›klar Allah'›n
             bir tecellisi olduklar›ndan dolay› severler. Örne¤in bir ceylan yavrusunu seven bir Müslüman, o ceylan-
             da Allah'›n merhametinin, flefkatinin bir tecellisini, Allah'›n o ceylanda yaratt›¤› sevimlili¤i be¤endi¤i






                                                                                                                          Adnan Oktar    805
   802   803   804   805   806   807   808   809   810   811   812