Page 127 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 127

130                                                                                                                           LEM’ALAR


           üzerine  durdum.  Başımı  Dergâh-ı  Rahmetine  kaldırıp  bütün  kuvvetimle
           feryad  edip  nida  ediyorum:  El-Aman  el-Aman!  Yâ  Hannan!  Yâ  Mennan!
           Beni  günahlarımın  ağır  yüklerinden  halas  eyle!  İşte  kabrime  girdim,
           kefenime sarıldım. Teşyi'ciler beni bırakıp gittiler. Senin Afv ü Rahmetini
           intizar ediyorum... Ve bilmüşahede gördüm ki: Senden başka melce' ve men-
           ce'  yok.  Günahların  çirkin  yüzünden  ve  masiyetin  vahşi  şeklinden  ve  o
           mekânın  darlığından  bütün  kuvvetimle  nida  edip  diyorum:  El-Aman,  el-
           Aman!  Yâ  Rahman!  Yâ  Hannan!  Yâ  Mennan!  Yâ  Deyyan!  Beni  çirkin
           günahlarımın  arkadaşlıklarından  kurtar,  yerimi  genişlettir.  İlahî!  Senin
           Rahmetin  melceimdir  ve  Rahmeten  lil-Âlemîn  olan  Habib'in  Senin
           Rahmetine yetişmek  için vesilemdir.  Senden  şekva değil, belki nefsimi ve
           halimi Sana şekva ediyorum. Ey Hâlık-ı Kerimim ve ey Rabb-ı Rahîmim!
           Senin Said ismindeki Mahlukun ve Masnuun ve Abdin hem âsi, hem âciz,
           hem gafil, hem cahil, hem alîl, hem zelil, hem müsi', hem müsinn, hem şakî,
           hem  Seyyidinden  kaçmış  bir  köle  olduğu  halde,  kırk  sene  sonra  nedamet
           edip  senin  Dergâhına  avdet  etmek  istiyor.  Senin  Rahmetine  iltica  ediyor.
           Hadsiz günah ve hatiatlarını  itiraf  ediyor... Evham  ve  türlü  türlü  illetlerle
           mübtela olmuş. Sana Tazarru' ve Niyaz eder. Eğer Kemal-i Rahmetinle onu
           kabul  etsen,  mağfiret  edip  Rahmet  etsen;  zâten  o  Senin  Şânındır.  Çünki
           Erhamürrâhimînsin.  Eğer  kabul  etmezsen,  Senin  kapından  başka  hangi
           kapıya  gideyim?  Hangi  kapı  var?  Senden  başka  Rab  yok  ki,  dergâhına
           gidilsin. Senden başka Hak Mabud yoktur ki, ona iltica edilsin!.."
                                                                             ا ى
               ى ى    ْا   ىم     ى فِ    ٰلََك ْ   ل   وَا  و  ا   ينُّدلا     ٰلَ ىم     ى فِ    َكلا  ر ى     كَل  كي  َ   ل َكدح َ َ ْ      و    تن   َا    َل ى   ا  َ   ل
                                                                             َ   ا   هٰل
              ةرخٰل
                                                  َ ٰا   خ
                                                          َ   ش   ۪ر
                              َ َ ُ     لا
                                                     َ
                                              ُ ْ
             َ
                                                                   َ ْ
                                 َ ْ
                    ى
                                                     ا ى
                                                   ٰ
                                                     َ
                       للّا  ُ لو   سر ا   دمحم نَا       دهشَا و    للّا َل ى   ا هلا  ل    نَا دهش      َا    ىبْقْلا     ى فِ و
                                                                َ
                             ً َ َ ُ َ
                                                        ْ ُ َ ْ
                                      ُ َ ْ
                     ٰ
                                                  َ
                                                                      َ
                          ُ َ
                                            ُ ٰ َ
                                                                ْ
                                        ى
                                               َ َ ٰ
                                      َ ْ َ
                                  َ   م   َلس  و هيَلع   ٰ لِاعت للّا   َ لص
                                                 ُ
                                                       َ
                                    َ
                  ONÜÇÜNCÜ NOTA: Medar-ı iltibas olmuş olan beş mes'eledir.

           Birincisi:  Tarîk-ı  Hakta  çalışan  ve  mücahede  edenler,  yalnız  kendi
           Vazifelerini düşünmek lâzım gelirken, Cenab-ı Hakk'a aid Vazifeyi düşünüp,
           harekâtını  ona  bina  ederek  hataya  düşerler.  Edeb-üd  Din  Ve-d  Dünya
           Risalesi'nde vardır ki: Bir zaman şeytan, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'a itiraz
           edip demiş ki: "Madem ecel ve herşey Kader-i İlahî iledir; sen kendini bu
           yüksek yerden at, bak nasıl öleceksin." Hazret-i İsa Aleyhisselâm demiş ki:
                                                                ى ى
                                   ى
                                                      ى
                           ى
                       هبر   بْ   تخ      ي    نَا د   بعْلل ى   سي      َل    و هدبع     بْت  خي  ن   َا    للّ نا
                                                            ْ ْ َ َ
                                                               َ ٰ َ
                                                 َ
                      ُ َ
                                 ْ َ َ ْ
                          َ َ
                                              َ ُ ْ
                                                      َ َ
                                     ْ َ
                                          َ ْ
           Yani: "Cenab-ı Hak Abdini tecrübe eder ve der ki: Sen böyle yapsan sana
           böyle  yaparım,  göreyim  seni  yapabilir  misin?  diye  tecrübe  eder.  Fakat
   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132