Page 422 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 422
FİHRİST 425
Sahife No:
ve haricinde İntişar ve Fütuhatından dolayı binlerce şükrettiğini.. ve Ruhuna:
"Sen onların zulmü yüzünden hem Sevab, hem fâni saatlerini
bâkileştirmeyi, hem manevî lezzetleri, hem Vazife-i İlmiye ve Diniyeyi
İhlas ile yapmasını kazanıyorsun" diye ihtar edilmesi üzerine, bütün
ى
للّ
kuvvetiyle د محْل َا diye Dua ettiğini gayet güzel beyan etmektedir.
ْ َ ُ ٰ
Bu Ricanın sonunda, Risale-i Nur Talebeleri, İman-ı Tahkikî
Kuvvetiyle, bu vatanın her tarafında anarşistliği durdurduğunu.. umumî
emniyeti ve asayişi muhafaza ettiklerini.. ve yirmi senedir memleketin her
tarafındaki Nur Talebelerinin hiç birisinin emniyeti ihlâle dair bir
vukuatlarının bulunmadığını.. ve hattâ insaflı bir kısım zabıta memurlarının
"Nur Talebeleri manevî bir zabıtadır, asayişi muhafazada bize yardım
ediyorlar.. İman-ı Tahkikî ile Nuru okuyan her adamın kafasında bir yasakçı
bırakıyorlar.. emniyeti temine çalışıyorlar.." diye olan itiraflarını.. ve türlü
isnad ve iftiralarla, Kur'an ve İman Nuruna sed çekmek isteyenlere karşı,
Üstadımızın "Yüz milyon başların feda oldukları bir Kudsî Hakikata,
başımız dahi feda olsun. Dünyayı başımıza ateş yapsanız, Hakikat-ı
Kur'aniyeye feda olan başlar, zendekaya teslim-i silâh etmeyecek ve
ى
Vazife-i Kudsiyeden vaz geçmeyecekler ا َ اش ا ء نا!" dediğini beyan
للّ
ْ َ
ُ ٰ
etmektedir.
ONALTINCI RİCA: Mahrem ve mühim mecmualar, hususan
Süfyan'a ve Nur'un Kerametlerine dair olan Risaleler, zamanı gelince
neşredilsin diye saklandığı halde.. bir aramada, o Risaleler bulunduğu yerden
çıkarılmış.. ve Üstadımız hasta bir halde tevkif edilerek hapishaneye
götürüldüğünü.. ve Üstadımız müteellim ve Nur'lara gelen zarardan
müteessir iken, birden İnayet-i İlahiye imdada yetişerek, mahrem Risaleleri
okuyan resmî dairelerin, bir Dershane-i Nuriye hükmüne geçip Risaleleri
takdirle karşıladıklarını ve yine Denizli hapsinde ihtiyarlık, hastalık ve
masum arkadaşlara gelen zahmetlerden elem ve teessür içinde iken, birden
İnayet-i Rabbaniye yetişerek, hapishaneyi bir Dershane-i Nuriyeye çevirip,
bir Medrese-i Yusufiye (A.S.) olduğunu isbat ederek Medreset-üz Zehra
Kahramanlarının Elmas Kalemleri ile Nurların intişara başlamasını.. ve gizli
düşmanların Üstadımızı nasıl zehirlediklerini.. ve Onun yerine merhum
Hâfız Ali'nin Şehid olarak Berzah Âlemine