Page 427 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 427

430                                                                                                                           LEM’ALAR


                                                                      Sahife No:

           Kasır  fehmime  bakılmayarak,  bu  Risale,  hissesine  isabet  eden  bir
           kardeşimizin  seferber  halinde  bulunması  mazeretinden  dolayı  bana
           gönderilmişti.  Liyakatsızlığımla  beraber  perişan  halim  böyle  bir  Şaheseri
           fihristeye  idhal  edebilecek  surette  hülâsa  etmeye  kâfi  gelmediğinden,
           mahcubiyetle Emre itaat ediyorum.

                  Bu kıymetdar Lem'a, "Altı Nükte-i Mühimme"ye inkısam etmiştir.



                  B İ R İ N C İ    N Ü K T E :   .........................................      304-307


                                                                  ى
                             ى
                                                                         ى
                   نو   د ى   ها   مْلا    مع   َ    ن   ف ا   ها   نشر      ف    ض   ر ْ َ َ ْ َ    َلْا َ    ۞   و  مي  َ    لا   ر  ۪ ح    ىنم    ر   ح َ ْ ٰ  لا للّ ا ىم   بِ
                                                                   ٰ
                       َ
                   ُ َ
                                                                        ْ
                                   َ َ َ ْ

           Âyetinin bir Nüktesi ve "Kuddûs" İsm-i A'zamının bir Cilvesi olup; hem
           Mevcudiyet-i  İlahiyeyi  Kemal-i  Zuhur  ile,  hem  Vahdaniyet-i  İlahiyeyi
           Kemal-i Vuzuh ile göstermektedir. Evet şu muntazam Kâinat ve şu azametli
           gayet  büyük  fabrika;  bütün  mevcudatıyla  hummalı  bir  Faaliyet  içinde
           mütemadiyen çalışmasıyla beraber, Kâinatın her tarafını tertemiz tutan, kirli
           ve  bulaşık  maddelerden,  lüzumsuz  olarak  hiçbir  tarafta  hiçbir  şey
           bulundurmayan,  şu  azametli  seyyarattan  tut,  tâ  zerrata  kadar  her  mevcud,
           Kuddûs-ü A'zam'dan gelen Emirlere müheyya ve münkad olarak gayet fa'al
           ve gayet hârika bir istihale makinesi haline getirilmekle, şu azametli Kâinat
           ve  bütün  unsurları  baştan  başa  cennetnümun  güzellikleriyle,  kendilerini
           enzar-ı  âleme  arzediyorlar.  Ve  şu  kasr-ı  âlemdeki  masnuatın  cebhelerinde
           müşahede  edilen  şu  dilruba  güzellik  ve  gayet  müstahsen  temizlik;  bütün
           enzarı  istihsanla  kendilerine  celbediyorlar  ve  Sâni'lerini  Takdir  ve
           Tahsinlerle  Medh ü  Sena  ettiriyorlar. Bu  Kuddûs-ü  A'zam  İsm-i  Şerifinin
           Tecelli-i A'zamından küçük bir Cilvesini şaşaalı bir surette gösteren ve şu
           kışın  bârid  ve  haşin  çehresi  altından  çıkan  bahar  mevsimine  bak:  Nasıl
           çiçekler  açmış,  Huri  misali  libaslar  giymiş,  güzelleşmiş,  tertemiz  olmuş
           bütün  ağaçlar  ve  zümrüd gibi  yeşillenmiş  zemin yüzü, bütün heyetleriyle,
           kendilerini  bütün  enzara  arzediyorlar.  Camid  ve  şuursuz  maddeler,  az  bir
           zaman  içinde;  istihale  görmüş,  zeminden  yükselmiş,  Nur-u  hayatla
           süslenmiş,  sündüs-misal  güzelliklerle  kendilerini  Sâni'lerinin  nazarına
           takdim    ediyorlar.    Bu   vaziyet   karşısında;   değil   yalnız   ins   ve   cinn,
   422   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432