Page 429 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 429
432 LEM’ALAR
Sahife No:
Âyetinin bir Nüktesi ve " H a k e m " İsm-i A'zamının bir Cilvesi olup,
"Beş Nokta" ile izah edilmiştir.
Birinci Nokta: İsm-i Hakem'in Tecelli-i A'zamı şu Kâinatı öyle bir
Kitab-ı Kebir hükmüne getirmiştir ki; o Kitab-ı Kebirin zemin yüzü, bir
sahifesi; ve her müzeyyen bahçe, bir satırı; ve her süslü çiçeği ve yapraklı
ağacı, bir Kelimesi suretinde halketmiştir. O halde, şu Kâinat baştan başa
Hakîm-i Zülcelal'in Eserleriyle süslenmiş... Hem kendi San'atını kendisi
müşahede edip, hem de nâmütenahî gözlerle birbirine baktıran; ve birbiri
içinde çok deliller ve vecihlerle Nakkaşının Vücuduna şehadet eden ve
daima Mizan ve İntizam içinde tazelenen; ve her küçük bir çekirdekte koca
bir ağacı derceden; ve herbir ağaçta koca Kâinatın fihristesini yerleştiren; ve
her bahar sahifesini murassa' nişan ve münakkaş hediyelerle süsleyip,
huzurunda resm-i geçit ettiren; ve her an bu masnuatının lisanıyla Medh ü
Senasını teganni ettiren bu azametli ve hikmetli Kudrete, hangi tesadüfün
haddi var ki, parmak uzatabilsin.
İ k i n c i N o k t a : "İki Mes'ele"dir.
Birinci Mes'ele: Nihayet Kemalde bir Cemal ve nihayet Cemalde
bir Kemal, kendini görmek ve göstermek istemesine ve tanıttırıp
sevdirmesine mukabil, İman ile Onu tanımayı ve Ubudiyetle kendini Ona
sevdirmeyi Ders veriyor.
İkinci Mes'ele: Bütün kuvvetiyle şirki reddedip kabul etmeyen bu
hikmetli İntizam-ı Mükemmel, hem Vahdeti, hem İstiklal ve İnfiradı iktiza
ettiğini izah etmekle beraber, koca Kâinatı umum ahval ve keyfiyatıyla
Mizan-ı Adl ve Nizam-ı Hikmetinde tutan bir Kadîr-i Mutlak'a şirk ve küfür
ile acz isnad etmek ne kadar büyük bir hata ve Tevhid ile İman etmek, ne
kadar doğru Hak ve Hakikatlı bir mukabele olduğunu bildiriyor.
Ü ç ü n c ü N o k t a : Sâni'-i Kadîr, İsm-i Hakem ve Hakîm'iyle,
Kâinatta en ziyade Hikmetlere medar ve mazhar kıldığı İnsanı; bir Merkez,
bir Medar hükmünde yaratmış. Ve İnsan Dairesi içinde de Rızkı bir merkez
hükmüne getirmiş. İnsanda Şuur ve Rızıkta zevk vasıtasıyla İsm-i Hakem'in
parlak bir surette Cilvesinin göründüğünü; ve yüzer fenlerden her bir