Page 127 - Gizli El Bosna'da
P. 127
SAVAfiIN AYAK SESLER‹ 125
ti. Oysa daha 27 fiubat 1990 tarihinde Yugoslavya'ya yapt›¤› gezi s›ras›nda Mi-
lo§evi¡ ile görüflmüfl ve onu Beyaz Saray'a davet etmiflti. Bu bilgi, H›rvatis-
tan'da yay›nlanan Vecernyi List gazetesinin 3 Mart 1990 tarihli say›s›nda da ya-
z›lm›flt›.
Bush yönetiminin S›rp sald›rganl›¤›na tepkisiz kalmas›n›n, dahas› çanak
tutmas›n›n en büyük nedeni, "Kissinger ekibi" ile Belgrad aras›ndaki söz ko-
nusu gizli ittifakt›. Eski ABD Romanya Büyükelçisi David Funderburk, kendi-
siyle yap›lan bir röportajda, "bugün Bosna'da ve bütün Yugoslavya'dakileri ya-
k›p y›kan S›rp liderlere karfl› güttü¤ümüz politikan›n sebebi Eagleburger ile
Milo§evi¡ aras›ndaki iliflkidir" diyordu. 54
Asl›nda Milo§evi¡ ile Judeo-masonik kompleks aras›ndaki iliflki, yaln›z-
ca Bush yönetiminin de¤il, ondan sonraki Clinton yönetiminin, ABD devlet
ayg›t›n›n ve hatta genel olarak tüm bir Bat› dünyas›n›n Yugoslavya'ya karfl› iz-
ledi¤i politikan›n sebebi olacakt›. CFR, Trilateral, Bilderberg gibi örgütlenme-
lerle kendini ifade eden ve Kissinger ekibi kanal›yla Belgrad'a uzanm›fl olan
bu Judeo-masonik kompleks, uluslararas› topluluk içinde bir "gizli el" gibi ça-
l›flt› ve krizin bafl›ndan sonuna dek Milo§evi¡'in ve onun Çetniklerinin gizli
destekçili¤ini üstlendi. Masonluk, II. Dünya Savafl›'ndan y›llar sonra, Belgrad
ile Bat› aras›nda bir kez daha katalizör rolü oynuyordu.
Ancak Judeo-masonik kompleksin Belgrad'a destek olmas›n›n tek nede-
ni, Kissinger ekibi ile Milo§evi¡ aras›ndaki gizli iliflkiler de¤ildi kuflkusuz. Bu
iliflkiler iki taraf aras›ndaki ittifak› kolaylaflt›rm›flt›, ama ittifak›n bir de kendi
içinde stratejik bir mant›¤› vard›. Ve bu mant›k, Belgrad'dan de¤il, Saraybos-
na'dan, Saraybosna'daki "Yeflil Tehlike"den kaynak buluyordu as›l.
Yeniden Yeflil Tehlike
Belirtti¤imiz gibi, masonlu¤un içinde katalizör görevi yapt›¤› bu iliflki-
nin bir de stratejik bir mant›¤› vard›. Kissinger ve ekolü, ‹slam'a karfl› olan "fla-
hin"likleriyle bilinirlerdi. Ve flimdi Yugoslavya'n›n orta yerinde, Bosna-Her-
sek'te onlara göre ciddi bir "‹slami tehlike" do¤uyordu. Daha önceleri Bosna-
Hersek Komünist Partisi taraf›ndan hedef al›nan ve önceki sayfalarda de¤in-
di¤imiz gibi 1980'lerin ortas›nda "bast›r›lan" bu tehlike, komünizmin tarihe ka-
r›flmas›yla geri dönmüfltü. Bu, ne Kissinger'›n ekolüne ba¤l› olan Amerikal›lar,
ne de Yugoslavya ile geleneksel olarak ilgili olan Avrupa ülkeleri -en baflta da
‹ngiltere- için olumlu bir geliflme de¤ildi.
Milo§evi¡, iflte bu Yeflil Tehlike'ye karfl› stratejik bir denge unsuru olarak
da görülüyordu. Zaten o da en büyük misyonunun bu oldu¤unu her f›rsatta
ortaya koyuyordu. Osmanl›'yla savaflm›fl olan Prens Lazar'›n veliahtl›¤›na
soyunmas›n›n anlam› buydu.