Page 441 - Risale-i Nur - Sözler
P. 441

Hâtime



             Kur'anın Lemaat-ı İ’cazından iki Lem'a-i İ’caziye, Ondokuzuncu Söz'ün
           Ondördüncü Reşhasında geçmiştir ki; bir sebeb-i kusur zannedilen tekraratı

           ve Ulûm-u Kevniyede İcmali, herbiri birer Lem'a-i İ’cazın menbaıdır. Hem
           Kur'anda Mu’cizat-ı Enbiya yüzünde parlayan bir Lem'a-i İ’caz-ı Kur'an,
           Yirminci Söz'ün İkinci Makamında vâzıhan gösterilmiştir. Daha bunlar gibi
           sair  Sözlerde  ve  Risale-i  Arabiyemde  çok  Lemaat-ı  İ’caziye  zikredilip
           onlara iktifaen yalnız şunu deriz ki:

             Bir Mu’cize-i Kur'aniye daha şudur ki: Nasıl bütün Mu’cizat-ı Enbiya,
           Kur'anın  bir  Nakş-ı  İ’cazını  göstermiştir;  öyle  de  Kur'an  bütün  Mu’ciza-
           tıyla bir Mu’cize-i Ahmediye (A.S.M.) olur ve bütün Mu’cizat-ı Ahmediye
           (A.S.M.) dahi, Kur'anın bir Mu’cizesidir ki, Kur'anın Cenab-ı Hakk'a karşı
           nisbetini gösterir ve o nisbetin zuhuruyla herbir Kelimesi bir Mu’cize olur.
           Çünki o vakit birtek Kelime bir çekirdek gibi bir Şecere-i Hakaikı manen
           tazammun  edebilir.  Hem  Merkez-i  Kalb  gibi  Hakikat-ı  Uzmânın  bütün
           âzasına  münasebetdar  olabilir.  Hem  bir  İlm-i  Muhite  ve  nihayetsiz  bir
           İradeye  istinad  ettiği  için,  Hurufuyla,  heyetiyle,  vaziyetiyle,  mevkiiyle
           hadsiz eşyaya bakabilir. İşte şu Sırdandır ki; Ülema-i İlm-i Huruf, Kur'anın
           bir Harfinden bir Sahife kadar Esrar bulduklarını iddia ederler ve davalarını

           o fennin ehline isbat ediyorlar.

             Risalenin  başından  şuraya  kadar  bütün  Şu'leleri,  Şuaları,  Lem'aları,
           Nurları, Ziyaları nazara topla; birden bak. Baştaki dava, şimdi kat'î netice
           olarak, yâni

                                                 ى
                                                                ِ
              َ هلثم
          َو    ْ  َ َ  لو  ۪ ِ ِ    ن    َ ِ نىا َ َ  لا َ َ ْاي َ ت و َ ن َ َ ِ ب  ن ْ  ى  ْ  ِ  َ َ ِ ب َ م َ ث َِل َ َ ه َ  ذ ا َ َ ْلا َ ق َ ر  اوت  ْ   ن  َلٰ  ه    َ َ َ و َ ْلا َ ِ ج َ ن َ َ ع ى َ َ  ا َ ن َ َ ي َ ْا  ن    ِ َلا ْ ن  َ ْاَ َت  َ ج َ ت َ م َ ع  ْ        اَ ئِ  َ ق َ ْ ل َ  ل َ ِ ِ  ن
                ْ
                                    ا    ًي۪ه   َض  ِ  َم َ ل َ ب َ ع ٍ َ ظ  َ هض َ عبَن  َ  ك ا
                                                ن ن ْ   ْ  ْ

             i yüksek bir Sadâ ile okuyup ilân ediyorlar.


                                                     ْ
                    ن  ي َ م  َ ۪ كح  َ َ ْلا  َمي     َ ا َ عْل َ ۪ ل  َ ت  َّ   ْ    ِ  َ ى ا َ َ ا َ ن َ ك َ َ ن ا  َ نت َ م َ َّلع َام  ِ       َ عَ َ ْل َم َ  ل َ ى ان َ َ ا َ َّلا َ  ِ  َ  لاَكناحبس

                            ن
                                                                      ْ ن
   436   437   438   439   440   441   442   443   444   445   446