Page 443 - Risale-i Nur - Sözler
P. 443
BİRİNCİ ZEYL
[Makam İtibariyle Yirmibeşinci Söz'e İlhak Edilen Zeyillerden, Yedinci
Şua'nın Birinci Makamının Onyedinci Mertebesidir.]
Bu dünyada Hayatın gayesi ve Hayatın Hayatı Îman olduğunu bilen bu
yorulmaz ve tok olmaz dünya seyyahı ve Kâinattan Rabbini soran yolcu,
kendi Kalbine dedi ki: "Aradığımız Zâtın Sözü ve Kelâmı denilen bu
dünyada en meşhur ve en parlak ve en hâkim ve Ona teslim olmayan
herkese, her asırda meydan okuyan Kur'an-ı Mu’ciz-ül Beyan namındaki
Kitaba müracaat edip, O ne diyor, bilelim. Fakat en evvel bu Kitab, bizim
Hâlıkımızın Kitabı olduğunu isbat etmek lâzımdır, diye taharriye başladı.
Bu seyyah bu zamanda bulunduğu münasebetiyle en evvel manevî İ’caz-ı
Kur'anînin Lem'aları olan Risale-i Nur'a baktı ve onun yüzotuz Risaleleri,
Âyât-ı Furkaniyenin Nükteleri ve Işıkları ve Esaslı Tefsirleri olduğunu
gördü. Ve Risale-i Nur, bu kadar muannid ve mülhid bir asırda her tarafa
Hakaik-i Kur'aniyeyi mücahidane neşrettiği halde, karşısına kimse
çıkamadığından isbat eder ki, Onun Üstadı ve Menbaı ve Mercii ve Güneşi
olan Kur'an Semavîdir, beşer kelâmı değildir. Hattâ Risale-i Nur'un yüzer
hüccetlerinden birtek Hüccet-i Kur'aniyesi olan Yirmibeşinci Söz ile
Ondokuzuncu Mektub'un âhiri, Kur'anın kırk vecihle Mu’cize olduğunu
öyle isbat etmiş ki; kim görmüşse değil tenkid ve itiraz etmek, belki
isbatlarına hayran olmuş, takdir ederek çok Sena etmiş... Kur'anın Vech-i
İ’cazını ve Hak Kelâmullah olduğunu isbat etmek cihetini Risale-i Nur'a
havale ederek, yalnız kısa bir işaretle büyüklüğünü gösteren birkaç noktaya
dikkat etti.
Birinci Nokta: Nasılki Kur'an bütün Mu’cizatıyla ve Hakkaniyetine
delil olan bütün Hakaikıyla, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bir
Mu’cizesidir. Öyle de Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm da, bütün
Mu’cizatıyla ve Delail-i Nübüvvetiyle ve Kemâlât-ı İlmiyesiyle Kur'anın
bir Mu’cizesidir ve Kur'an Kelâmullah olduğuna bir Hüccet-i Katıasıdır.
İkinci Nokta: Kur'an, bu dünyada öyle Nuranî ve Saadetli ve Hakikatlı