Page 682 - Risale-i Nur - Sözler
P. 682
684 SÖZLER
ِ
ِ
اتدسفَل للّٰا َّلاا ةهلٰا ٓ امِهيف ٓ ناَك وَل Âyet-i Kerimesinin delaletiyle: Nizam
َ
ُ ه
َ َ َ
َ
ْ
ٌ َ
َ
bozulacaktı, suret değişecekti, fesadın âsârı görünecekti. Halbuki
ِ
ِ
ِ
رصبْلا كيَلا بلقني ِيترَك رصبْلا ع ِ جرا مث ٍروُطف نم ىرت ْ له رصبْلا ع ِ جراف
ٰ َ
ِ ْ َ
ِ ْ َّ ُ
ُ َ َ
َ ْ
ُ ْ
َ َ َ َ
َ ْ َ ْ َ َّ َ َ َ
ْ
ِ
ير ٓ سح وه و اًئساخ
ٌ َ َ ُ َ َ
delaletiyle ve şu ifade ile nazar-ı beşer, kusuru aramak için ne kadar
çabalasa, hiçbir yerde kusuru bulamayarak, yorgun olarak menzili olan göze
gelip, onu gönderen münekkid akla diyecek: "Beyhude yoruldum, kusur
yok" demesiyle gösteriyor ki: Nizam ve İntizam, gayet mükemmeldir.
Demek İntizam-ı Kâinat, Vahdaniyetin kat'î şahididir.
Gel gelelim "hudûs"a. Mütekellimîn demişler ki:
"Âlem, mütegayyirdir. Her mütegayyir, hâdistir. Her bir hâdisin, bir
muhdisi, yâni mûcidi var. Öyle ise bu Kâinatın kadîm bir mûcidi var."
Biz de deriz: Evet Kâinat hâdistir. Çünki görüyoruz: Her asırda, belki her
senede, belki her mevsimde bir Kâinat, bir Âlem gider, biri gelir. Demek bir
Kadîr-i Zülcelâl var ki, bu Kâinatı hiçten İcad ederek her senede belki her
mevsimde, belki her günde birisini İcad eder, Ehl-i Şuura gösterir ve sonra
onu alır, başkasını getirir. Birbiri arkasına takıp zincirleme bir surette
zamanın şeridine asıyor. Elbette bu Âlem gibi birer Kâinat-ı Müteceddide
hükmünde olan her baharda gözümüzün önünde hiçten gelen ve giden
Kâinatları İcad eden bir Zât-ı Kadîr'in Mu’cizat-ı Kudretidirler. Elbette
Âlem içinde her vakit Âlemleri halkedip değiştiren Zât, mutlaka şu Âlemi
dahi O halketmiştir. Ve şu Âlemi ve rûy-i zemini, o büyük misafirlere
misafirhane yapmıştır.
Gelelim "imkân" bahsine. Mütekellimîn demişler ki:
"İmkân, mütesaviy-üt tarafeyn"dir. Yâni: Adem ve Vücud, ikisi de
müsavi olsa; bir tahsis edici, bir tercih edici, bir Mûcid lâzımdır. Çünki
mümkinat, birbirini İcad edip teselsül edemez. Yahut o onu, o da onu İcad
edip devir suretinde dahi olamaz. Öyle ise bir Vâcib – ül Vücud vardır
ki, bunları İcad ediyor. Devir ve teselsülü, oniki Bürhan yâni Arşî