Page 692 - Risale-i Nur - Sözler
P. 692

694                                                                                                                                   SÖZLER


           da kaidesiz olur. Zannımca Lafz ve nazım, san'atça cazibedar olsa, nazarı
           kendiyle meşgul eder. Nazarı mânadan çevirmemek için perişan olması daha
           iyidir.

             Şu  Eserimde  Üstadım,  Kur'andır.  Kitabım,  Hayattır.  Muhatabım,  yine
           benim.  Sen  ise  ey  kari'  müstemi'sin.  Müstemi'in  tenkide  hakkı  yoktur;
           beğendiğini alır, beğenmediğine ilişmez. Şu Eserim, bu mübarek Ramazanın
                                                        ِ
           Feyzi (*) olduğundan, ümid ederim ki  للّٰا  ءآش  نا Din Kardeşimin Kalbine
                                                   َ ه
                                                       ْ َ
                                               ُ
           tesir eder de lisanı bana bir Dua-i Mağfiret bahşeder veya bir Fatiha okur...


                                        E D D A Î

                   (*)   Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde
                         Said'den yetmiş dokuz emvat (**) bâ-âsam âlâma.
                         Sekseninci olmuştur, mezara bir mezar taş.
                         Beraber ağlıyor (***) hüsran-ı İslâm'a.
                         Mezar taşımla pür-emvat enindar o mezarımla
                         Revanım saha-i ukba-yı ferdâma.
                         Yakînim var ki: İstikbal Semâvatı, zemin-i Asya
                         Bâhem olur teslim, Yed-i Beyza-yı İslâm'a.
                         Zira Yemin-i Yümn-i Îmandır
                         Verir Emn-ü Eman ile enama...


                  ------------------

             (*): Hattâ tarihi  ناضمر  َ لِٰلاِهل دلو  ٍ بدَا مجن çıkmış. Yâni: "Ramazanın iki
                                       ِ ِ
                                              َ ُ ْ َ
                             َ َ َ َ ْ
                                         َ ُ
           Hilâlinden doğmuş bir edeb yıldızıdır." (Bin üçyüz otuzyedi eder.)

             (**): Bu kıt'a, onun imzasıdır.
             (**): Her senede iki defa cisim tazelendiği için iki Said ölmüş demektir.
           Hem bu sene Said yetmişdokuz senesindedir. Herbir senede bir Said ölmüş
           demektir ki, bu tarihe kadar Said yaşayacak.

             (***):  Yirmi  sene  sonraki  bu  şimdiki  hali,  Hiss-i  Kabl-el  Vuku'  ile
           hissetmiş.
   687   688   689   690   691   692   693   694   695   696   697