Page 190 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 190
192 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ve manevî hastalığı vaktinde dünyadan müfarakat ve pek çok alâkadar
olduğum Nurcu Kardeşlerimden iftirak ihtimalinden gelen elemler beni
sıkarken, birden Sıddık Süleyman, Nur Santralı Sabri, umum o
havalideki Kardeşlerim namına ve nesebî akrabalarımın da hesabına,
Abdülmecid ve Abdurrahman manasında buraya geldiler. Cenab-ı
Hakk'a şükrediyorum; onların gelmesi, bir panzehir hükmünde bana
ilâç oldu. Ben de buradaki âdetime muhalif olarak ne olursa olsun
yanıma davet ettim, geldiler. İki-üç saat kadar tam bütün meraklarımı,
hususan Barla'daki dostlarımın hallerini anlamakla, Barla'daki eski
zamanıma mesrurane bir Seyahat-ı Maneviye-i Hayalî yaptık. Ondan
bir ferah, bir inşirahla elîm sıkıntılarım zâil oldu. Onları bir-iki gün
burada bırakmak isterdim. Fakat bu fena zaman ve buranın evhamlı
vaziyeti müsaade etmedi. Bu iki Kardeşimizi, umumunuzun hesabına
kabul ettim. Ve kendime bedel, umumunuza iki canlı Mektub olarak
gönderdim.
Sâniyen: İkinci gün, çok ziyade merak ve alâka peyda ettiğim
dâr-ül fünun gençlerinin, üniversite Talebelerinin namına, şimdiden
dokuz tane hakikî Nurcu ve küçük Salahaddin'ler ve Abdurrahman'lar
nev'inde dâr-ül fünunun tenvirine ciddî çalıştıklarını bildiren bir
Mektub aldım. O küçük Abdurrahman'lar ise: Mustafa Oruç, Konya'lı
Ziya ve Sabri'nin mahdumu Feyzi ve Bahaeddin, Abdurrahîm ve
Kastamonu'lu Ömer ve Aziz ve Şükrü ve Sabri gibi ciddî genç Nurcular
Nurlara sahib olmaları, merhum biraderzadem Abdurrahman ve Fuad
yeniden on tane olarak dünyaya gelip Vazife-i Nuriyeye başlaması gibi
beni hem sevindirdi, hem hastalığımı da hafifleştirdi.
Sâlisen: “Zülfikar”ın makine ile hitama yaklaşması, Nurcular
belki bütün memleket için bir saadettir. Bu saadeti elden kaçırmamak
için, ne kadar ihtiyatlı tedbirler varsa yaparsınız. Eğer farz-ı muhal,
ا
للّ
olarak, - َ ٰ ء آَّش ْ َ ِ نا olmaz- “Âyet-ül Kübra”ya yapılan tecavüz gibi
bir arama olsa, bütün nüshalar tecavüze maruz kalmasın. Gerçi şimdi
tecavüz etmezler ve edemezler.. belki musalahaya çalışıyorlar; fakat
gizli zındıklar, kendilerini istikbalin lanetinden kurtarmak için, elbette
bahaneler arıyorlar ve hüküm ellerinde bulunanları aldatıyorlar. Onun
için, Hıfz ve İnayet-i İlahiyeye tam itimad ederek ihtiyat edilmeli.
ا
ء آَّش ْ ِ ا ن “Zülfikar” kendini tecavüzden muhafaza edecek ve
للّ
ُ ٰ
َ
َ
mütecavizlerin başını dağıtacak veya İmana getirecek.