Page 186 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 186
188 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
zamanımda bizzât yazamadığımdan, ben söyleyip benim daimî Kâtibim
yazsın. Bazı Kelimeleri ben yazacağım.
Nazif Kardeşimizin hem İstanbul, hem İnebolu Nurcularının
namına Bayram ve yeni sene teberrükü hesabına gönderdiği maddî üç nevi
teberrükü aldım. Onların umumu namına âdetime muhalif olarak kabul
ِ
ettim. Allah onlardan razı olsun.. مَّٓا. Onların hatırı için kaidemi kırdım.
ي
َ
Ve manevî ve firdevsî olan Nur “Zülfikar”ı ikinci Salahaddin olan Küçük
İbrahim'in namına ve ekseriyet-i mutlakası “Sözler”i gayet güzel bir
surette yazan ve Nazif Sadakatında ve alâkasında bulunan Kardeşimiz
Mustafa Osman'ın umum Safranbolu Nurcuları namına gönderilen iki
mecmuayı da beraber aldık. Cenab-ı Hak “Zülfikar”ın ve o iki
mecmuanın harfleri adedince onların, İbrahim ve Mustafa ve İzzet ve
refiklerinin ve yardımcılarının Defter-i A'maline Hasenatlar yazsın ve her
ِ
harfine mukabil yüz Rahmet eylesin.. مَّٓا Hakikaten Mustafa Osman,
ي
َ
ehemmiyetli ve çok gayretli iki cenah buldu. Nazif'in Salahaddin'i ve
İbrahim'i gibi; muallim Ahmed Fuad'ı ve dâr-ül fünundaki Mustafa Oruc'u
ِ
للّ
ا
bulmuş; o iki cenahla, ء آَّش نا Nur Hizmetinde çok iş görecek. Hattâ
ُ َ ٰ ْ َ
Mustafa Oruç'la muallim Ahmed Fuad gibi zâtların bu sırada tesirli bir
surette Hizmet-i Nuriyeye geçmeleri, Denizli Kahramanı Hasan Feyzi'nin
vefat acısını bir derece izale ediyorlar. Küçük İbrahim, Nazif'e ikinci bir
Salahaddin hükmüne geçip çoluk çocuğuyla, Kardeşiyle ve refikasıyla
Nur'a ve makineye pek ciddî çalışması, Mektubunda namları bulunan Sâlih
ve Gülcü Hüseyin ve Osman ve Zühdü ve İzzet ve Ömer ve sair oradaki
Nurcuların Sebatkârane, sarsılmadan Nur Hizmetinde terakki etmeleri
bizleri çok mesrur ettikleri gibi; bu memleketi de ileride çok minnetdar
edecekler. للّ ء ا َ َّٓ اش ام İnebolu, küçük bir Isparta ve tam bir Medrese-i
َ
ُ ٰ
َ
Nuriye olduğunu isbat ettiler.
Sâniyen: Nurs köyü ve Nursî lâkabımla ve Nurlarla münasebetdar
üniversite mektebinin pek gayretli bir Nurcusu ve bir Abdurrahman ve bir
Salahaddin kabiliyetinde Mustafa Oruc'a evvelce eski harfle gönderdiği-
miz mecmualardan sonra, yeni harfle sekiz-dokuz parçayı da, onun
istemesi ve "Üniversite Talebeleri çok muhtaç ve müştaktır" demesi
üzerine gönderdik. Fakat o genç Şakirdin tecrübesi az olmasından,
Nurların himayesine kâfi gelmediğinden ve lâyık ellere vermek ve muattal
kalmamak için, Nur Şakirdleri hususan İstanbul'a yakın olan veya uğrayan
veyahud İstanbul'un