Page 184 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 184
186 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Ben,kendim onu da, Hâfız Ali, Hâfız Mehmed ve Sava'lı Ahmed ve
Mehmed Zühdü'nün beşincisi olarak Evliya-i Azîmenin Has Dairesinde
manevî kazançlarımı ona da bağışlamaya karar verdim. O zâtın ağır şerait
altında Nurların İntişarına büyük Hizmetler eden Nur hakkındaki fıkraları,
“Lâhika”da olduğu gibi, münasib gördüğünüz bazı mecmuaların âhirine
de o tesirli Mektublarının birer tanesini ilhak ediniz. Nasılki “Asâ-yı
Musa” ve “Zülfikar”da yazılıyor; tâ onun o canlı fıkraları, onun bedeline
Nurlara Hizmet etsin.
Hem benim bedelime onun küçücük Medrese-i Nuriyesi olan
hanesindeki akrabasına ve Denizli ve civarındaki büyük Medrese-i
Nuriyedeki refiklerine ve Talebelerine ve Nur Şakirdlerine ta'ziyemizi
tebliğ edip deyiniz ki: Ben, bütün ömrümde, bu derece, bir vefattan bu
kadar müteessir olup ağlamamıştım.
Hem size bundan evvel yazdığım Mektubdaki şiddetli hiddetim ve
dimağımdaki perişaniyet, şimdi tahakkuk etti ki, o Kahraman Kardeşi-
mizin vefatı gününden başlamış. Hattâ o tesir, ihtiyarımı selbetmişti.
Öleceğim diye Hizmetçiye vasiyetimi söyledim. Demek ikinci bir Ruhum
hükmünde, Hasan Feyzi benim bedelime ölmüş ve ölüyor. Hattâ onun
vefat Mektubu, bütün bütün âdetime muhalif bir buçuk saat elimde iken
açamıyordum. Her ne ise.. Bütün bu elîm acılara mukabil, İnayet-i İlahiye
imdada geldi; hem kendimi, hem onu, hem Nurcuları mesrurane Ruh u
canımızla ta'ziye içinde tebrik ettim. Bin للّا َكراب ve binler للّا ةم حر
ُ
ُ ٰ
ٰ
ْ َ َ
َ َ
dedim.. terhisini alkışladım.
Sâlisen: Merhum Hasan Feyzi'nin berzaha gitmesi ve Vazifesi
münhal kalması ve mekteblileri Nurlara sevkeden yüksek muallimlik ve
mekteb-i fünunda mütefenninlik sıfatları çok mekteblilere bir parlak
nümune-i iktida olması cihetini teessüfle düşünürken, birden aynı sistemde
hem muallim, hem iki mahdumuyla Nurcu, hem Hasan namında, hem bu
iki Hasan'lar gibi müstesna ve fedakâr bir muallim olan Ahmed Fuad'ı Nur
Dairesine girmeğe vesile bulunan Daday'lı Hâfız Hasan'ın üç seneden beri
hiç Mektubunu almadığım ve halini ve Nurlara devamını bilemediğim
halde, bir Mektubunu aldım. Dedim: Bir muallim Hasan gitti, yerine bir
muallim Hasan ve çok fedakâr diğer bir muallim Ahmed geldi.
Aynı vakitte, Hacca gidip yeni gelen Bolvadin'li bir Hasan yanıma
geldi. Nur Dairesine girdi, Risaleleri aldı, tenvir etmeğe başladı.
Üç-dört saat sonra, Emirdağı'nın bir Hüsrev'i ve Feyzi'si, çok
hayırlı