Page 183 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 183

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       185


           Berzaha gittiğini gördüm. Yirmi seneki ayrı ayrı ikinci vatanım sayılan
           Barla,  Kastamonu  gibi  yerlerde,  üç  kısım  dosttan  ancak  iki  kısmını
           gördüm;  ötekiler  de  gitmek  üzeredirler.  Bu  hayalî  Hakikata  binaen,
           Hakikaten Nurların ışığıyla nuranî gördüğümüz Berzaha gitmek, bana
           değil  ağır  gelmek;  belki  bir  iştiyak  verdi.  Benim  bedelime  hem
           Vazifemi görüp, hem sevab kazandıracak  yüzer Hüsrev'ler, Tahirî'ler,
           Mustafa'lar,  Nazif'ler,  Osman'lar,  Abdurrahman'lar,  Ali'ler,  Sabri'ler,
           Feyzi'ler,  Ahmed'ler,  Mehmed'ler,  Âtıf'lar,  Mustafa'lar,  Sadık'lar,
           Osman'lar  ve  hâkeza...  Nurların  Bahadırları  dünyada  arkamda
           kaldıkları,  ölümü  bana  çok  hafifleştiriyorlar.  Yalnız  günah  cihetinde
           ölüyorum,  Hasenat  cihetinde  yaşıyorum  diye  Allah'a  hadsiz
           şükrediyorum.
                                          *  *  *
                                          ِ ِ
                                                         ِ
                                                    ِ ِ
                                                                     ِ
                                                ِ
                                      ِ

                  E v v e l e n :      نوعجا   ر هيَلا   آَّنا  و للّ انا  ٍ   ة      بي   صم    ِلُكل
                                               َّ
                                                  َ ٰ َّ
                                                                  ِّ ُ
                                  َ ُ
                                        َ ْ
                                                           َ
           Risale-i  Nur'un  Kahramanlarından  ve  Hâfız  Ali'nin  makamına  geçen
           merhum Hasan Feyzi'nin vefatı, Denizli'ye, Risale-i Nur Dairesine ve
           bu memlekete ve Âlem-i İslâm'a büyük bir zayiattır. Fakat kendisi, pek
                                                                       ا
           samimî  ve  hâlis  ve  fevkalâde  beyanatıyla  ve Dersleriyle,      ء آَّش  ِ   ا   ن

                                                                     للّ
                                                                     ُ  َ ٰ  ْ َ
           kendi yerinde çok Hasan Feyzi'lerin yetişmesine bir zemin ihzar etmiş,
           sonra gitmiş. Aynen biraderzadem Abdurrahman gibi, bir-iki senede on
           sene kadar Nurlara kıymetli Hizmet etti. Güya o da, Abdurrahman da
           çabuk  dünyadan  gideceğiz  diye  on  senelik  Vazifeyi  bir-iki  senede
           gördüler. Ben, merhum Hasan  Feyzi'nin vefatını onun şahsı itibariyle
           tebrik ediyorum ve Denizli'yi ve Nur Dairesini ve bu memleketi cidden
           ta'ziye ediyorum. Bu çeşit Zülcenaheyn ve hakikî Mü'min ve Müdakkik
           bir  Âlim  ve  yüksek  bir Edib, Muallim ve tesirli bir Vaiz ve Müderrisi
                                                               للّ

                                                                 ا
           kaybettiği  için,  büyük  bir  musibettir.  Cenab-ı Hak,      ء آَّش    نا   ْ َ  ِ   Denizli
                                                                  َ ٰ
                                                               ُ
           gibi Kahramanlar ocağından çok Hasan Feyzi Ruhunda Nurlara Sahib
           ve Naşir çıkaracak. Bir tane toprak altına girer, vefat  eder; fakat  yüz
           tane sünbüller meydana geldiği gibi; Rahmet-i İlahiyeden ümidvarız ki,
           Hasan  Feyzi  de  öyle  Kudsî  bir  sünbül  verecek.  Çok  Hasan  Feyzi'ler
           Nur Dairesinde yetişecekler, Vazifesini daha ziyade yapacaklar.
                  S â n i y e n : Bu Kahraman Kardeşimizin, hayatta kaldığı gibi,
           Defter-i  Hasenatına  herbirimiz,  manevî  kazançlarımızı  -umumda
           olduğu  gibi,  hususî  bir  surette  dahi- o Kardeşimize hediye etmeliyiz.
   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188