Page 304 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 304

18                                                                           YİRMİYEDİNCİ  MEKTUBDAN


          çalışıyorlar  ki;  yine  bu  defa  da  manasız,  sebebsiz  otuzbeş  gün
          mahkememizi  te'hir  ettiler.  Hattâ  Kur'anımızı  vermemek  için
          avukatımızla da gürültü etmişler. Fakat  İnayet-i  İlahiye onların bütün
          plânlarını akîm bırakıyor. Nurlar Kemal-i İhtişamla İstanbul ve Ankara
          münevver  gençlerinde  büyük  bir  iştiyakla  kendi  kendine  İntişar  edip
          Şakirdlerine  Ders  veriyor.  Bu  manevî  galebesinin  bir  neticesidir  ki,
          Ezan-ı Muhammedî'nin okunmasına çalışan  Başvekil'e  yüzer imza ile
          genç münevverler teşekkür ve tebrik yazıyorlar.

                 Sâlisen:  Buradaki  Talebeler  de  Ramazan-ı  Şerifinizi  tebrikle
          beraber  kendilerince  pekçok  nümuneler  içinde  eski  komünistlerin
          işkencelerinden  bir-iki  nümune  yazıp  leffen  size  takdim  ediyorlar.
          Belki bir vakit bu mealde gazetelerde bir makaleyi de neşredecekler.

                 Umum Kardeşlerim ve hemşirelerime Selâm ve Dua eden ve hastalık
          sebebiyle  Vazife-i  Ubudiyeti  tam  yerine  getiremiyen  ve  Nurcuların  manevî
          yardımlarına  ve  onun  bedeline  Dua  etmelerine  ve  manevî  kazançlarına
          muhtaç, hasta Kardeşiniz

                                                                                     S a i d  N u r s î

                                         *  *  *

                                                     ِ
                                               هنا  ُ ْ َ ُ َ    ه     س   ب   ح  ِ      مساب
                                                   ْ

                 Halk Fırkası iktidar partisi iken Üstadımıza yapılan eşedd-i
          zulüm ile yüzer kanunsuz işkencelerinden birinci nümunesi:

                 Zemin yüzünde bu asırdaki kadar misli görülmeyen bir zendeka
          cereyanının plânlarıyla  Üstadımıza  yirmibeş  senedir istibdad-ı  mutlak
          ile  yapılan  zulmün  bir  nümunesi  şudur  ki:  Nefes  almak  üzere  kapalı
          araba ile kırlara gitmek için dışarıya çıktığı zaman, buranın büyük bir
          memuru  kıyafetine  ilişmek  istemiş.  Bu  beş  cihette  kanunsuz  ve  beş
          vecihle vicdansızlık olan hadsiz cür'etkârlığa karşı deriz ki:

                 Padişahın  küçük  bir  tahakkümüne  tahammül  edemeyen  ve
          Meşrutiyet  ilânında  ve  Divan-ı  Harb-i  Örfî'de  mahkeme  reisi  Hurşid
          Paşa'ya ve mahkeme a'zalarına cevaben:
   299   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309