Page 334 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 334

48                                                                           YİRMİYEDİNCİ  MEKTUBDAN


          olduklarını  ve  Yakub  Cemal  eski  Kardeşimiz  ne  halde  ve  nerede
          olduğunu  merak  ederken,  aynı  vakitte  Yakub  Cemal'in  Denizli
          Nurcuları  namına  güzel  Bayram  tebriki  beni  çok  sevindirdi.
          Mütehassirane    ve    müştakane    hayalen    beni  Denizli'de  gezdirdi,



           "  للّا    ء   َ ٰ    َّٓ اش ام  ,  للّا َك   راب!" dedim.
                         ُ ٰ
                               َ َ
                   َ َ
            ُ

                 Sâlisen:  Nurcuları  yirmi  seneden  beri  tazib  eden  ve  hapislere
          sokan bedbahtlardan bazıları, hergünde bir ay bize verdikleri sıkıntılar
          kadar manevî azab çekiyorlar. Biz o zalimleri Cehennem'e havale edip
          sabrederdik. Fakat Hizmet-i İmaniye Kudsiyeti, o bedbahtlara dünyada
          da bir nevi cehennemi Adalet-i İlahiyeden istemiş ki, bazıları bir senede
          istibdad-ı  mutlakadan  aldığı  lezzeti  hiçe  indiriyor  gördük;  zaman
          gösterdi. Demek adalet ve İnayet-i İlahiyenin Himayeti bize kâfidir.

                 Râbian: Ali Osman'ın vefatıyla hem akrabasını, hem Medreset-
          üz Zehra ve Nur Dairesini ta'ziye ediyorum. Ve onu da tebrik ediyorum
          ki, Vazifesini tam yapmış ve şimdi de Nur Kahramanları Hâfız Ali ve
          Hâfız  Mustafa  yanında  Duama  dâhildir.  Umum  Kardeşlerime  binler
          Selâm.

                                                                ِ
                                                                          ِ
                                                                 قِابْلا وه قِ ابْلَا
                                                                            َ
                                                                      َ ُ
                                                                  َ
                                                                                                   Said  Nursî

                                         *  *  *

          [Mahremdir. Şimdilik Medreset-üz Zehra Erkânlarına mahsustur.]
          (İhtiyar  kadınlara  ehemmiyetli  bir  müjde  ve  bekâr  ve  mücerred
          kalmak isteyen genç kızlara bir ihtar)

                                ِ
                                   ِ
                    Hadîs-i Şerifte    اج َ َ    عْلا     ِ   ِني        ب   د    مُكيَلع  gösteriyor ki; Âhirzamanda
                                 ئ
                               ز

                                             ْ ْ َ
          kuvvetli İman, ihtiyar kadınlarda bulunur ki "Dindar ihtiyar kadınların
          Dinine  tâbi'  olunuz."  diye  Hadîs-i  Şerif  ferman  etmiş.  Hem  Risale-i
          Nur'un dört Esasından bir Esası Şefkattir ve kadınlar şefkat kahramanı
          bulunmasından, hattâ en korkağı da kahramancasına Ruhunu yavrusuna
          feda eder. Ve bu zamanda o kıymetdar vâlideler ve hemşireler, büyük
          bir hâdise ile karşılaşıyorlar. Mahremce ve ifşası münasib olmayan bir
          Hakikat-ı Fıtriyesini
   329   330   331   332   333   334   335   336   337   338   339