Page 339 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 339
EMİRDAĞ LÂHİKASI-II 53
Lafza-i Celal üzerinde İ'cazı gözle görülen Kur'anımızı almak
için istida ile Diyanet Riyasetine müracaat edilmesi gibi, sırf garazla ve
ecnebi parmağıyla aleyhimize dönen işlerden ve işkencelerden bizi ve
Âlem-i İslâm'ı pekçok sevindiren Demokratların dikkat edip Nurcuları
kurtarmalarını, hürriyetperver hükûmetten rica ederiz.
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ: Bütün Ruh u Canımla geçmiş Mevlid-i Nebeviyenizi
tebrik ediyoruz.
Sâniyen: Sizin Nur'un Neşrindeki muvaffakıyetinizi Âlem-i
İslâm tebrik edip alkışlayacak. Şimdi de emareleri görünüyor ki,
ezcümle bir nümunesi: Pakistan Maarif Vekili Nurlar için benim
yanıma geldi, Risale-i Nur'un bir kısmını aldı. "Doksan milyon
Müslümanlar içinde Neşrine çalışacağım" dedi. Aldı, gitti. Hem bu
kadar aleyhimizde münafıklar çalıştıkları halde, hem Avrupa'da, hem
Asya'da uzak yerlere Risale-i Nur'u götürmüşler. Hem Berlin'de
Almanlar Zülfikar'ı aldıkları vakit, bir gazetelerinde alkışlayarak ilân
etmişler. Hem dâhilde Ehl-i İman, en ziyade muarızlar olan eski
başbakan ve dâhiliye vekili yasak ettikleri Asâ-yı Musa ve Zülfikar'ı
yasaklarına ehemmiyet vermeyerek kemal-i şevk ile okuyorlar.
Okuyanlar Ankara'da pek ziyadedir. Hem birkaç yerde hapishane
müdürleri iki-üç vilayette karar vermişler ki: "Biz hapishaneleri
Medrese-i Nuriye yapacağız ki; bizim mahpuslar da Denizli, Afyon
hapisleri gibi Nurlarla ıslah olsunlar.
Sâlisen: Merhum Burhan, Nur'un Ümmi ve gizli Kahramanı idi.
Hem onun akrabasını, hem Isparta'yı, hem Medreset-üz Zehra
Şakirdlerini ta'ziye ediyorum. Beş-altı gün evvel haber almıştım.
Şimdiye kadar beş-altı gün zarfında belki bin defa ona Dua etmişim.
ِ
ِ
ا
ر
Çünki altı günde virdimde dörtyüze yakın ن ل ا نم ْ ٰ ِ َا ج ر ان dediğimde
َّ
َ
onu da niyet ediyorum. Bütün okuduklarımı Burhan'a hediye
ediyorum.
Râbian : Nurlar, mektebleri tam nurlandırmağa başladı. Mekteb
Şakirdlerini Medrese Talebelerinden ziyade Nurlara Sahib ve Naşir ve
ِ
Şakird eyledi. للّا َ ٰ َّٓش ا ء نا Medrese Ehli yavaş yavaş hakikî
ْ َ
ُ