Page 342 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 342
56 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ise, o Vazife-i İlahiyedir. Biz buna karışmayacağız. Mağlub da olsak,
Kuvve-i Maneviyeye ve Hizmetimize noksanlık vermeyecek. O
noktada kanaat etmek lâzımdır. Meselâ: Bir zaman İslâm'ın büyük bir
Kahramanı Celaleddin-i Harzemşah'a demişler: "Cengiz'e karşı muzaffer
olacaksın." O demiş: "Vazifemiz Cihad etmektir. Bizi galib etmek
Vazife-i İlahiyedir. Ona karışmam." Sizin şimdiye kadar sarsılmadan
hâlis Hizmetinizin delaletiyle, siz de bu Kahramana iktida etmişsiniz.
Binden bir-iki adam sizden kabul etse, yine sarsılmamak gerektir. Bazan
bir-iki adam, bine mukabil geliyor.
Sâniyen: Ankara'da bu sırada nazarlar dünyaya ziyade çevrilmiş.
Ve iktidar kısmı daha tam prensibini kabul etmeğe vakit bulamamış.
Müteaddid partiler kendine tarafdar bulmak için veya kabahatlarını
seddetmek için elbette çok çalışıyorlar. Ve İslâmiyet ve Kur'an aleyhindeki
hariçteki cereyanlar elbette dâhilde bazılarını bulmuşlar ki; Kur'an lehinde
cidden çalışanları uçurmak, kaçırmak, evham vermek gibi propagandalarla
hakikî fedakâr olmayan veya dünya ile ve fazla dostlar ile alâkadar olanları
evhamlandırıyorlar ve Nurcuların da Kuvve-i Maneviyelerini kırmağa
çalışıyorlar.
Said Nursî
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Ben size bugün Mektub yazacaktım. Ziyade rahatsızlığım
sebebiyle telaşta iken, aynı dakikada Mustafa Gül ve İbrahim Gül geldiler.
Hem bana ilâç, hem teselli, hem büyük sevince vesile olduklarından, o iki
mübarek Kardeşimi benim Vekillerim ve bir Mektub olarak size
gönderiyorum. Onlar birer Said olarak benim bedelime sizi ziyaret ve
tebrik edip sair şeylerimi de size beyan etsinler.
Said Nursî
* * *
[Üstadımızın tebrik telgrafına Reis-i Cumhur Celal
Bayar'ın telgrafla verdiği cevabdır.]
Bediüzzaman Said Nursî
Emirdağ
Samimî tebriklerinizden fevkalâde mütehassis olarak teşekkürler
ederim.
Celâl Bayar
* * *