Page 362 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 362

76                                                                           YİRMİYEDİNCİ  MEKTUBDAN


          ve  yetmiş  seneden  beri  o  san'atla  meşgul  olması  ve  bazı  gün  ikiyüz
          sahife  kadar  tashihe  mecbur  olmasıyla  beraber  on  yaşındaki  zeki  bir
          çocuğun  on  günde  muvaffak  olduğu  yazı  kadar  bir  yazıya  mâlik
          olamadığına  hayret  ediliyordu.  Halbuki  Said  bütün  bütün  istidadsız
          değildir. Hem de nesebî Kardeşlerinin hepsinin de güzel yazıları olduğu
          halde,  bu  kadar  yazıya  muhtaç  iken  böyle  yarım  Ümmi  vaziyetinin
          Hikmeti, Kanaat-ı Kat'iyyemle şudur ki: Bir zaman gelecek ki, cüz'î ve
          şahsî  iktidarlar,  kuvvetler  mukabele  edemeyecek  dehşetli  ve  manevî
          düşmanların hücumu zamanında güzel yazı sahiblerini Ruh u Canıyla
          aramak ve Hizmetine şerik etmek ve o çekirdeğin etrafında su, hava,
          Nur gibi o manevî ağaca Hizmet etmek için o şahsî ve cüz'î Hizmeti,
          küllî  ve  umumî  ve  kuvvetli  ve  bir  Kaleme  mukabil  binler  Kalemi
          bulmak  Hikmetiyle  ve  buz  parçası  gibi  benliğini  o  mübarek  havuz
          içinde eritmesiyle Hakikî İhlası elde etmek ve bu suretle İmana Hizmet
          etmek Hikmetiyle olmuş.
                                                                          ِ
                                                                ِ
                                                                 قِ ابْلا وه    قِا َ    ْلَا   ب
                                                                      َ ُ
                                                                  َ

                                         *  *  *
                 Aziz,  Sıddık  Kardeşlerim!
                 Ruh  u  Canımızla    mübarek    Bayramınızı   tebrik     ediyoruz.

          للّ
              َ ٰ    نا     َّٓش ا   ء  ْ َ  ِ   Âlem-i İslâm'ın   da    büyük   bir   Bayramına  yetişirsiniz.
            ا
          ُ
          Cemahir-i  Müttefika-i  İslâmiye'nin  kudsî  Kanun-u  Esasiyelerinin
          menbaı olan Kur'an-ı Hakîm, istikbale tam hâkim olup beşeriyete tam
          bir Bayramı getireceğine çok emareler var.

                 Sâniyen: Şübhe kalmadı ki Nur Risaleleri ve Talebeleri, Hıfz ve
          İnayet-i  İlahiyeye  mazhardırlar  ki;  bu  zamanın  hassasiyetle  ve  bazı
          keyfî  kanunlarla  pek  hiddetli  bir  inad  ile  uzun  zamandan  beri  Nur
          Talebelerine ancak yüzde bir nisbetinde zarar verebildiler. Nur'un faal
          Talebelerinden  altı  yüz  Talebesinin  mahkemelerle  meşgul  edilmesine
          dehşetli bir plân varken, yalnız altı Talebeye muvakkaten ilişildi. Hattâ
          Nur Kahramanının yazdığı gibi, yirmibeş adliye mahkemeleri yüzbinler
          nüshalarında  ve  yüzbinler  Talebelerinde  medar-ı  mes'uliyet  bir  şey
          bulamıyorlar  ve  o  kesretli  adliyelerin  "Nurlarda  suç  yok  ve
          bulamıyoruz"  demeleri  kat'î  bir  delildir.  Çünki  benim  İstanbul  ve
          Afyon gibi mahkemelerimde, onların o hassas ve sû'-i istimal edilebilir
          kanunlarına tam aykırı olarak söylediğim
   357   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367