Page 363 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 363

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-II                                                                                        77


           halde  beni  mes'ul  etmedikleri  gibi,  Nurlar  da  medeniyetin  zalimane
           kanunlarını  zîr  ü  zeber  ettikleri  halde,  medar-ı  mes'uliyet  suç
           bulamadıkları  kat'iyyen  gösteriyor  ki:  Nurlardaki  Hakikat,  karşısındaki
           muarızları mağlub ederek adliyeleri de insafa getirmiştir. İnayet-i İlahiye,
           Kur'anın  bir  Mu'cize-i  Maneviyesi  olan  Risale-i  Nur'u  muarızlarından
           muhafaza  ediyor.  Muarızların  hücumu  ise,  Nurların  parlamasına  ve
           İntişarına vesile oluyor.
                                          *  *  *
                  Üstadımız   diyor   ki:

                  "Yirmi  sekiz  sene  zarfında  hükûmetin  resmî  adamlarından  bana
           rast  gelenler,  hep  sıkıntı  verdikleri  halde,  zabıtanın  bana  hiç  sıkıntı
           vermediği  gibi,  bazı  himayetkârane  vaziyeti  göstermelerinin  Hikmetini
           şimdi izhar ediyorum ki: Nur Talebeleri ve Risaleleri, manevî bir zabıta
           hükmünde  asayiş  ve  emniyeti  muhafazaya  --hem  kudsî  bir  şekilde--
           çalıştıkları  ve  herkesin  Kalbinde  nasihatlarıyla  İman  cihetinde  bir
           yasakçı bıraktıkları tahakkuk etmiş. Zabıta bunu manen hissetmiş ki,
           bize her vakit dost göründü. Bunun Sırrı budur ki:

                  Kur'anın  bir  Kanun-u  Esasîsiyle,  yüzde  doksan  masuma  zarar
           gelmemek  için  on  cani  yüzünden  asayişi  bozmaya  çalışanları  men'
           ediyorlar.  Birisinin  günahı  ile  başkası  mes'ul  olamaz.  Bu  Sırra  binaen
           şimdi asayişi bozmaya çalışan manevî, dehşetli kuvvetler mevcud olduğu
           halde;  Fransa,  Mısır,  Fas,  İran  gibi  yerlerden  daha  ziyade  bu  mübarek
           memlekette  çalışıldığı  halde  emniyet  ve  asayişi  bozamadıklarının  en
           büyük  sebebi,  altıyüz  bin  Nur  Nüshaları  ve  beşyüz  bin  Nur  Talebeleri
           zabıtaya bir manevî kuvvet olarak o manevî tahribata karşı dayandıklarını
           zabıta  manen  hissetmişler  ki,  yirmisekiz  seneden  beri  resmî  memurlara
           muhalif  olarak  Nurlara  insafkârane  ve  merhametkârane  vaziyet  göste-
           riyorlar."

                  Hem   Üstadımız   diyor   ki:
                  "Ben  derim:  Bu  zamanda  Hocalardan  hattâ  Sofilerden  ziyade
           zabıta efradı Ehl-i Takva olup kebairden kendilerini muhafaza ve Feraizi
           yapmasını  Vazifeleri  iktiza  ediyor.  Ve  ona  ihtiyac-ı  şedid  var.  Tâ  ki
           karşısındaki  manevî  tahribatçılara  karşı,  asayiş  ve  emniyet-i  umumiyeye
           aid Vazifelerini tam yapabilsinler."

                                                    Hizmetindeki  Nur  Talebeleri
                                          *  *  *
   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367   368