Page 426 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 426
140 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
o Hizmetlerinin neticesinde lâyık oldukları mükâfat onlara verilmiş.
Her birisi birer mükâfata mazhar olmuşlar. Fakat bugün Üstad, yirmi
küsur seneden beri bu milletin Saadet-i Dünyeviyesi ve Uhreviyesi için
tarife imkân olmayan zulüm ve işkenceler içerisinde işte bu Eserleri
te'lif ve neşrederek bu millet içerisinde Din aleyhindeki cereyanların
İntişarına mani' olan Bediüzzaman'ın evinde bugün bir lâmbası bile
yok. İşte o her şeyi terkederek yalnız ve yalnız Dine Hizmet için
çalışmıştır. Elbette Âlem-i İslâm yakında böyle bir Zâtı Eserleriyle
tanıyacaktır." diye Ali Ekber Şah gibi bir İslâm Âlimi ve Mütefekkirinin
takdir ve tahsinine mazhar olan.. ve şimdi Demokrat milletvekillerinden
bazıları: "Bediüzzaman'ın Nur Risalelerini okuyan, Ders alan ve o Eserleri
neşreden Nur Talebeleri bu Hizmetleriyle bu memlekette komünistliğin
yayılmasına sed oldular. Madem hükûmetimiz komünizmin aleyhindedir.
Öyle ise, Nurculara o Hizmetlerinden dolayı minnetdardır." diye
milletvekillerince dahi Hizmeti takdir edilen.. ve serapa bütün Risale-i Nur
Eczaları her bir Nüshası, binler Kelime ve Cümleleriyle o Zâtın
mahiyetine, Hizmetine, yirmibeş yıllık faaliyetine ve Neşriyatının küllî
faydalarına şehadet ve işaret ettikleri bir Zât.. evet, işte o acz ve fakr
Dersini kendisine meslek edinen ve Talebelerine Ders veren bir Zât;
Hakikat-ı halde yukarıda bir derece arzettiğimiz o küllî Hizmetlerinin
neticesinde Talebelerinin ve bütün Ehl-i İmanın en büyük medh ü
senalarına, hürmet ve muhabbetlerine en lâyık, en elyak ve kabul etmesi
hakkı iken, bilakis o Aziz Zât, kendisini ziyarete gelenlere ve Risale-i Nur
Eserlerini okuyup o Eserleri ilim ve İman Hakikatları dersinde, asrın bütün
İlim ve isbatları üstünde görerek hayran kalanların en samimî hürmet ve
senalarından mütemadiyen kaçınmış ve müteaddid Mektublarında: "Ben
de sizin bu Ders-i Kur'aniyede bir ders arkadaşınızım... Ben en ziyade
muhtaç ve fakir olduğumdan, bu Kudsî Hakikatlar en evvel bana
ihsan edilmiştir... Ben makam sahibi değilim. Ben kendimi
beğenmiyorum. Beni beğenenleri de beğenmiyorum... Kardeşlerim,
sizi bütün bütün kaçırmamak için nefsimin gizli çok kusurlarını
söylemiyorum." diye kendisine yapılan medihleri ve hürmetleri
reddetmiş. Ve Gaye-i Hayatını yalnız Hakaik-i İmaniyenin neşrine Hizmet
bilmiş. Dünyevî bütün menfaatları, o Hizmeti uğrunda feda etmiş. Ve işte
bütün hayatı bilâ-istisna bu Feragata ve bu Hakikata şehadet eden bir Zâta,
en haksızların dahi yapamayacakları bir isnadı bu ehl-i vukuf isimli
kimseler yapmışlar. Hattâ "Leyle-i Kadir'de