Page 427 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 427
EMİRDAĞ LÂHİKASI-II 141
İhtar Edilen Bir Mes'ele-i Mühimme" diye Rehber'deki çok mühim bir
Hakikata nazar etmeyerek, bu ihtar Kelimesinden de şahsî nüfuz temin
ettiğine bir delil göstermişler. Halbuki bu ihtar Kelimesi o yüksek
Hakikatların ehemmiyetine öyle bir şümulü var ki, ancak o Hakikatı
okumak lâzımdır. İşte o parça ikinci harb-i umumînin sonunda nev'-i
beşerin dehşetli zulümleri ve tahribatları neticesindeki dehşetli
me'yusiyetleriyle dehşetli Vicdan azablarını ve dünya hayatının bütün
bütün fâni ve muvakkat olması ve medeniyet fantaziyelerinin uyutucu ve
aldatıcı olduğunun umuma görünmesiyle, fıtrat-ı beşeriyedeki yüksek
istidadatın dehşetli yaralanmasını ve Kur'anın Elmas Kılıncı altında gaflet
ve dalaletin parçalandığını ve bu sebeble dünya hayatının geçici ve
muvakkat olmasından, beşeriyet Hayat-ı Bâkiyeyi arayacağını ve Ebedî
Hayatı ve Daimî Saadeti ancak Kur'anın müjde verdiğini isbat ile pek
parlak izahtan sonra diyor: "Elbette nev-i beşer, bütün bütün Aklını
kaybetmezse, maddî veya manevî bir Kıyamet başlarına kopmazsa; İsveç,
Norveç, Finlandiya ve İngiltere'nin Kur'anı kabul etmeye çalışan meşhur
hatibleri ve Amerika'nın Din-i Hakkı arayan ehemmiyetli cem'iyeti gibi
rûy-i zeminin geniş kıt'aları ve büyük hükûmetleri Kur'an-ı Mu'ciz-ül
Beyan'ı arayacaklar ve Hakikatlerini anladıktan sonra bütün Ruh u
Canlarıyla sarılacaklar. Çünki bu Hakikat noktasında kat'iyyen Kur'anın
misli yoktur ve olamaz ve hiçbir şey bu Mu'cize-i Ekberin yerini tutamaz."
Ey muhterem hâkimler! Yalnız son Cümlesini nümune olarak size
arzettiğimiz bu ehemmiyetli fıkranın başında yazılan ihtar Kelimesi bir
suça mesned olabilir mi? Bu yazı şahsî bir nüfuz temini için mi yazılmış?
Yoksa nev'-i beşerin, Kur'an Hakikatlarını aramaya başladığını beyan ile
istikbalde Kur'anın beşeriyete hâkim olacağını mı haber veriyor ve isbat
ediyor? Bu hususu yüksek takdirinize havale ediyoruz.
Evet Risale-i Nur Müellifi, Kur'anın Dersinden aldığı ve Ayn-ı
Hakikat olan bu ihtarları beyan etmesi, beyan ve isbat ettiği derslerin ve
mevzuların hakkaniyetine bir hüccet içindir. Evet, Ayn-ı Hak ve Hakikat
olduğunu dikkatle bakanlar görebilirler. Ve bir Derya-yı İman ve bir
Hazine-i Tevhid ve bir Umman-ı Hikmet halinde coşan bir hârikanın,
istikbalin nesillerinde ve milyonlar Kalb ve gönüllerde nasıl kemal-i şaşaa
ile yaşayacağını ve alkışlanacağını hissedebilirler. Ve Türk milletinin bin
yıllık kudsî mefahir-i milliyesine mümasil yine